Bel soğukluğu olan erkeklerde ne gibi açıklanan görülür?
Bel soğukluğu gonorede kuluçka vakitı bu mikrobu aldıktan 3 ile 10 gün kadar sürer. Nongonokoksik üretrit diye tanımladığımız öbür grubunda ise 1 hafta ile 3 hafta arasında kuluçka vakitı olur. Kuluçka vakitı bittikten sonra erkekteki ilk belirti penisin içersinde yanma, batma, kaşıntı hissi, anormal hissiyatla birlikte kilotta yapışma hissi ve akıntı meydana çıkar. Kişiyi doktora götüren en mühim belirti akıntıdır. Gonorede akıntı çok tipiktir. Sarımsı yeşilimsi bir akıntı olur. Aynen sümük gibi penisten bir akıntı olur. Bu akıntı kendi kendisine gelen bir akıntıdır, idrarla hiçbir alakası yoktur. Nongonokoksit üretrit diye tanımladığımızde ise şeffaf cam renginde akıntı olur. Dhadiseısıyla bunun saptanması biraz daha zordur. Akıntı renksiz olmasından şahıs fakat idrar yapar iken yanma, batma sızıyla uyanabilir yada kilodundaki yapışkanlık ya da yapışma hissiyle doktora başvuru edebilir. Bunun dışında rastgele bir cilt lezyonu olmaz. Tedavi edilmediği vakit uzun dönemde maalesef idrar yollarının içersinde detaylı daralmalar, prostatta apse ve gelecek dönemde kısırlığa kadar giden belirtilara her iki takım üretrit de namacıyla olabilir.
Bel soğukluğu olan kadınlarda ne gibi açıklanan görülür?
Hafif akıntıyla kendini gösterebilir ama kadında rutin hayatında da bir oran akıntı olabildiği amacıyla kadınlar bunu fark etmeyebilirler. Genellikle nongonokoksik takımda akıntı renksiz de olabileceği amacıyla akıntı, bayanın bunu saptaması çok zor maalesef. Bu bakımdan saklı kalmış enfeksiyonlar daha sık rastlanıyor kadınlarda. Bununla birlikte erkekteki gibi vajina ortamında hassasiyet, yanma, batma, sık idrara gitme hissi kadında da rastlanan semptomlardır. Eğer kadın kendini tanıyorsa, rutin günlük ped kullanıyorsa, pedindeki renk değişimi onun amacıyla çok uyarıcı olması lazım. İdrarında en küçük bir yanma hissettiğinde kesinlikle bir idrar testi yaptırması lazım. Tanısı son derece basittir. Korunma yönünden da, genel toplum sağlığı manasında düşünecek olursak tanımadık insanlarla cinsel temasta bulunmamak, şayet bulunulacaksa karşı tarafın prezervatif kullanmasında ısrarcı olması lazım olur bir bayanın.
Bel soğukluğu tedavi edilmezse ne olur?
Düzgün tedavi edilemediği taktirde ya da geç tanı konulduğunda ya da şahıs doktora gitmeyip kendi kendisine hadise kronikleştiği taktirde akıntı belli bir sür sonra kesilmekte. Dhadiseısıyla şahıs iyileştiğini zannetmekte. Fakat hadise kronikleştiğinden vakit vakit nüksler görülebilmekte. Bu nüksler ardından bilhassa erkeklerde idrar yolunun içersinde bir takım darlıklar gelişmekte bu da işeme belirtilarının kötüleşmesine yol açabilir. Bunun dışında testis ve döl yollarının da iltihaba iştirak etmesi bundan dhadiseı gelecek dönemde kısmi de olsa kısırlığa yol açabilir. Bu da en mühim belirtilardan biridir.
31 Aralık 2018 Pazartesi
30 Aralık 2018 Pazar
Firma rehberi
Firma rehberi, ürün ya da hizmet yayınlayan firmaları amaç kitleleri ile daha süratli bir şekilde buluşturmaktadır. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile beraber tüketiciler bundan sonra dışarıda ürün ya da hizmet aramak yerine teknolojiyi kullanarak aramalarını gerçekleştirmekteler. Bilinçli tüketiciler, lokasyon bazlı aradığı ürün ya da hizmeti bundan sonra arama motorlarından dahi aramamaya başladılar. Bunun nedeni, firma rehberleri o bölümde çalışan firma ya da kişileri doğru verileri ile sunuyor olmasıdır.
Firma rehberleri, firmaların yalnızca etkileşim verileri ve hizmetlerin tanıtımları yer aldığından ötürü karşımıza lüzumsuz neticeler sunmamaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde firma rehberi üstünde yalnızca telefon numarası, adresi ve internet sitesi linki bulunuyorken, her geride bıraktığımız gün firma rehberleri alt yapısı geliştiriliyor. Tüketicilere daha iyi kaynak sunabilmek amacıyla; firma referansları, ürün ve hizmet fotoğrafları, müşteri yorumları gibi çoğu alan bulunuyor.
Firma rehberleri hem tüketiciler hem de satıcıların işlerini basitlaştırıyor ve hızlandırıyor. Firmalar ürün ve hizmetlerini basit bir şekilde sunarken, kullanıcılar firma rehberi yardımıyla çok daha rahat bir şekilde karşılaştırma ve araştırma işlemlerini rahatlıkla yapmaktadır.
Firma rehberlerine kayıt ücretli mi?
Kullanıcılar amacıyla firma rehberleri tamamiyle bedavadir. Kayıt amacıyla rastgele bir ücret talep edilmemektedir. Sınırsız sayıda ürünü, dilediğiniz kadar arayabilirsiniz. Firmalar amacıyla bu hal değişkenlik gösterebilir. Birçok firma rehberi tespit ettiği paketler dâhilinde senelik ya da aylık satışları gerçekleştirir. Firma rehberleri üstünde yalnızca firma etkileşim bulgularınız yer almasını istiyorsanız bedava paketleri kullanabilirsiniz.
Firma rehberleri, firmaların yalnızca etkileşim verileri ve hizmetlerin tanıtımları yer aldığından ötürü karşımıza lüzumsuz neticeler sunmamaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde firma rehberi üstünde yalnızca telefon numarası, adresi ve internet sitesi linki bulunuyorken, her geride bıraktığımız gün firma rehberleri alt yapısı geliştiriliyor. Tüketicilere daha iyi kaynak sunabilmek amacıyla; firma referansları, ürün ve hizmet fotoğrafları, müşteri yorumları gibi çoğu alan bulunuyor.
Firma rehberleri hem tüketiciler hem de satıcıların işlerini basitlaştırıyor ve hızlandırıyor. Firmalar ürün ve hizmetlerini basit bir şekilde sunarken, kullanıcılar firma rehberi yardımıyla çok daha rahat bir şekilde karşılaştırma ve araştırma işlemlerini rahatlıkla yapmaktadır.
Firma rehberlerine kayıt ücretli mi?
Kullanıcılar amacıyla firma rehberleri tamamiyle bedavadir. Kayıt amacıyla rastgele bir ücret talep edilmemektedir. Sınırsız sayıda ürünü, dilediğiniz kadar arayabilirsiniz. Firmalar amacıyla bu hal değişkenlik gösterebilir. Birçok firma rehberi tespit ettiği paketler dâhilinde senelik ya da aylık satışları gerçekleştirir. Firma rehberleri üstünde yalnızca firma etkileşim bulgularınız yer almasını istiyorsanız bedava paketleri kullanabilirsiniz.
Evden Eve Nakliyat
Bu çalışma, evden eve taşımacılık amacıyla akademik bir tetkik olmasa da, tekrar de bu terimin ne manaya yaklaştığını tariflamak mühimdir. Şimdilik “Evden eve taşımacılık” terimi amacıyla bir tarif yapılmamış diye biliyoruz, fakat kolay bir ifadeyle şu şekilde tariflayabiliriz. “Müşterilerin greksinimlerini karşılamak amacıyla, ev ve büro eşyalarının olduğu yerden istenilen yeni adrese doğru vakitte taşınması amacıyla lüzumlu prosedürleri plmanaya, program ve denetim etme vakitcidir.”
Evden eve taşımacılık vakitci sırası ile şu aşamalar gerçekleştirilerek sonuca varılır.
Demontaj ve paketleme
Eşyaların araca taşınması
Yeni adrese eşyaların taşımacılıkı
Eşyaların yeni eve taşınması
Montaj ve istenilen yerlere eşyanın yerleştirilmesi
Tüm bu hizmetleri evden eve taşımacılık firmaları üstlenmekte ve isterseniz eşyalarınızı belli bir vakit ev eşyaları amacıyla ideal olan depolarda muhafaza edebilir. Dilediğiniz vakit tekrar yeni adresinize nakliyesi yapılarak eviniz yaşamaya hazır olarak teslim edilmektedir.
Evden eve taşımacılık operasyonları
Evden eve taşımacılıkı maliyetler amacıyla inceleyecek olursak iki kısma ayırarak incelememiz daha doğru olacaktır. Şehirlerarası evden eve taşımacılık ve kent içi evden eve taşımacılık her iki seçenekte de operasyonlar bire bir aynı iken maliyetler biraz farklılık göstermektedir. Şehirlerarası amacıyla maliyetlerin 51%’ini yakıt giderleri oluştururken kent içersinde bu miktar 11%’e düşmektedir. İşçilik her iki seçenekte de mühim bir yer tutmakta kentlerarası amacıyla 38% iken kent içersinde 56%’ya yükselmektedir. Paketleme malzemeleri her iki halde en düşük gider kalemi iken kent içersinde daha yüksek olmasının sebebi kent içi amacıyla daha çok paketleme malzemesi kullanılması değildir. Aksine daha az tüketilir fakat yüzde olarak yüksek olmasının sebebi kent içi fiyatlar daha düşük olduğunda yüzde sayısal değeri daha çok çıkmaktadır.
Evden eve taşımacılık amacıyla alınana hizmetlerin 90%’ı karşılıklı (müşteri - taşımacılık firması) telefon görüşmeleri ile kararlaştırılmaktadır. Bu amaçla her iki doğrultu arasındaki iletişimin sıhhatli ve doğru bilgilendirme üstüne kurulması çok mühimdir. Alınacak hizmete karşılık fiyatlandırma da tamamiyle görüşme sonucunda elde edilen bulgular doğrultuında yapılmaktadır. Bu bilgilendirmenin eksik ya da tecrübesizlikten ayrıntı bulguların aktarılmaması soncu taşınma günü fiyatlama amacıyla sorunlar çıkmakta bu da müşteri memnuniyeti azaltmaktadır.
Evden eve taşımacılık sektörünün durumu hazırdaki yapısı, gerektiğince rekabetçi ve fiyata duyarlı ortamda etkinlik gösteren çok sayıda firmadan oluşmaktadır. Bu nedene tercih yapılırken iyi bir tetkik gerçekleştirdikten sonra bir taşımacılık firmasında karar verilmeli.
Evden eve taşımacılık vakitci sırası ile şu aşamalar gerçekleştirilerek sonuca varılır.
Demontaj ve paketleme
Eşyaların araca taşınması
Yeni adrese eşyaların taşımacılıkı
Eşyaların yeni eve taşınması
Montaj ve istenilen yerlere eşyanın yerleştirilmesi
Tüm bu hizmetleri evden eve taşımacılık firmaları üstlenmekte ve isterseniz eşyalarınızı belli bir vakit ev eşyaları amacıyla ideal olan depolarda muhafaza edebilir. Dilediğiniz vakit tekrar yeni adresinize nakliyesi yapılarak eviniz yaşamaya hazır olarak teslim edilmektedir.
Evden eve taşımacılık operasyonları
Evden eve taşımacılıkı maliyetler amacıyla inceleyecek olursak iki kısma ayırarak incelememiz daha doğru olacaktır. Şehirlerarası evden eve taşımacılık ve kent içi evden eve taşımacılık her iki seçenekte de operasyonlar bire bir aynı iken maliyetler biraz farklılık göstermektedir. Şehirlerarası amacıyla maliyetlerin 51%’ini yakıt giderleri oluştururken kent içersinde bu miktar 11%’e düşmektedir. İşçilik her iki seçenekte de mühim bir yer tutmakta kentlerarası amacıyla 38% iken kent içersinde 56%’ya yükselmektedir. Paketleme malzemeleri her iki halde en düşük gider kalemi iken kent içersinde daha yüksek olmasının sebebi kent içi amacıyla daha çok paketleme malzemesi kullanılması değildir. Aksine daha az tüketilir fakat yüzde olarak yüksek olmasının sebebi kent içi fiyatlar daha düşük olduğunda yüzde sayısal değeri daha çok çıkmaktadır.
Evden eve taşımacılık amacıyla alınana hizmetlerin 90%’ı karşılıklı (müşteri - taşımacılık firması) telefon görüşmeleri ile kararlaştırılmaktadır. Bu amaçla her iki doğrultu arasındaki iletişimin sıhhatli ve doğru bilgilendirme üstüne kurulması çok mühimdir. Alınacak hizmete karşılık fiyatlandırma da tamamiyle görüşme sonucunda elde edilen bulgular doğrultuında yapılmaktadır. Bu bilgilendirmenin eksik ya da tecrübesizlikten ayrıntı bulguların aktarılmaması soncu taşınma günü fiyatlama amacıyla sorunlar çıkmakta bu da müşteri memnuniyeti azaltmaktadır.
Evden eve taşımacılık sektörünün durumu hazırdaki yapısı, gerektiğince rekabetçi ve fiyata duyarlı ortamda etkinlik gösteren çok sayıda firmadan oluşmaktadır. Bu nedene tercih yapılırken iyi bir tetkik gerçekleştirdikten sonra bir taşımacılık firmasında karar verilmeli.
Fuar nedir, ne değildir?
Fuar nedir, ne değildir?
Fuar nedir, ne değildir?Alıcılarla satıcıların bir araya getirildiği sergi, etkileşim ve tanışma ortamıdır. Yılbaşı/Bayram içerisinde oluşturulan hediyelik eşya fuarlarından değilse, sıcak satış yapma yeri değildir. Tanımlamayı bu tür aniden yaptıktan sonra asıl konuya girelim.
Daha önceki sohbetlerimizde de söz hususu etmiştik, fuar dönüşlerinde işletmelerde oluşturulan konuşmaların bir fazlası “Dünyanın masrafını yaptık, tek kuruşluk iş çıkmadı” şeklinde olmaktadır. Doğrudur, fuarlara gitmek pek de ucuz işler değildir. Hele hesapsız kitapsız oluşturulan ve heyecanla ve dahi kulaktan dolma bilgiyle “Yahu bizim Hüseyinler filanca fuardan garip iş çıkarmışlar” gazına gelerek gidilen fuarların maliyetleri can alıcı olmaktadır.
Oysaki masa başı incelemeler neticesi tespit edilen amaç pazarlarda oluşturulan fuarları araştırıp, hangisinin bizim amacıyla daha verimli olma ihtimalini kararlaştırdığımız fuarlara katılmanın verimi kesinlikle değişik olacaktır. Dostlarımıza sıksık tavsiyemiz, fuara katılımcı olarak gitmeden önce, kesinlikle ziyaretçi olarak giderek, pazarın nabzını tutmaya çalışalım olmaktadır. Zira amaç pazardaki yerel, küresel ve ülkemizden giden rakiplerimizin neler yaptığını, nerelerde olduklarını bilmeden harekete geçmek sapanla savaşa girmek gibi olsa gerek.
Fuara namacıyla katılırız dersiniz?
Temsilci, dağıtıcı, satıcı bulma, firmayı tanıtma, sektör bilgi kapasitesi toplama, rakipleri görüp tanıma, rakiplerin halini yerini anlama, sahip olunan durumumuzu koruma gibi daha bir çok amaçla fuara katılırız.
Eleştiriler haklı zira fuarlara çok zamanımızı alıyor, çok para harcanıyor, çok az iş çıkıyor. İyi de siz oturduğunuz yerden, rastgele bir OSB köşesinden, dışalım pazarları ile nasıl etkileşim kuracaksınız? Sadece internet yeterli olacak mı? Geçen haftaki sohbetimize katılan dostlarımız “Fuar internete karşı” başlıklı yazımızın kapsamını okumayanlara anlatırlar herhalde.
Fuarlara katılım mühimdir zira, alıcılar ayağımıza geliyorlar ve onlarla yüz yüze görüşüyoruz. Bu da firmamıza tanınma ve hatırlanma artışı sağlayacaktır. Bilgi alış verişi süratli olduğundan, potansiyel alıcıları derhal etkileyebilme olanağımız vardır. Hedef pazarlarımızda dağıtıcı, temsilci ya da bizim amacıyla serbest olarak çalışabilecek personel bulabiliriz. Hepsinden mühim olan da bilhassa sektörel fuarlarda, basit basit erişilemeyen yöneticilerle görüşmelerin gerektiğince rahat yapılabilmesidir. Zira onların bir fazlası fuarları gezmeye geleceğinden, kendiliklerinden sergi alanımıza gelerek bizlerle görüşebileceklerdir.
Fuara götüreceğimiz personelin dikkatlice seçelim ve hiç kimseyi mükafat olarak fuara götürmeyelim. Ödüllendireceksek, ona bir paket tur alıp seyahate gönderelim. Hem daha ucuza mal olur hem de daha tadında olur.
Fuara niye gideceğimizi, amacımızı net olarak belirleyelim. Erişmek istediğimiz müşterilerin bu fuara geldiğinden emin miyiz? Biz gideceğiz de onlar o bölgeye istikbal mi?
Batıda organize edilen çok dikkat çekici amaçli birtakım fuarların dışındaki yerlere katılmak amacıyla, yalnızca fuar pazarlamacısının sözlerine kulak vermek bizi ciddi boyutta yanıltabilir.
Hedef pazara, sistemli bir şekilde yapılacak olan fuar katılımı, bugün olmazsa kesinlikle yakın bir ileride bizlere ciddi işlerle geri dönecektir.
Etkinlikler
Fuar nedir, ne değildir?Alıcılarla satıcıların bir araya getirildiği sergi, etkileşim ve tanışma ortamıdır. Yılbaşı/Bayram içerisinde oluşturulan hediyelik eşya fuarlarından değilse, sıcak satış yapma yeri değildir. Tanımlamayı bu tür aniden yaptıktan sonra asıl konuya girelim.
Daha önceki sohbetlerimizde de söz hususu etmiştik, fuar dönüşlerinde işletmelerde oluşturulan konuşmaların bir fazlası “Dünyanın masrafını yaptık, tek kuruşluk iş çıkmadı” şeklinde olmaktadır. Doğrudur, fuarlara gitmek pek de ucuz işler değildir. Hele hesapsız kitapsız oluşturulan ve heyecanla ve dahi kulaktan dolma bilgiyle “Yahu bizim Hüseyinler filanca fuardan garip iş çıkarmışlar” gazına gelerek gidilen fuarların maliyetleri can alıcı olmaktadır.
Oysaki masa başı incelemeler neticesi tespit edilen amaç pazarlarda oluşturulan fuarları araştırıp, hangisinin bizim amacıyla daha verimli olma ihtimalini kararlaştırdığımız fuarlara katılmanın verimi kesinlikle değişik olacaktır. Dostlarımıza sıksık tavsiyemiz, fuara katılımcı olarak gitmeden önce, kesinlikle ziyaretçi olarak giderek, pazarın nabzını tutmaya çalışalım olmaktadır. Zira amaç pazardaki yerel, küresel ve ülkemizden giden rakiplerimizin neler yaptığını, nerelerde olduklarını bilmeden harekete geçmek sapanla savaşa girmek gibi olsa gerek.
Fuara namacıyla katılırız dersiniz?
Temsilci, dağıtıcı, satıcı bulma, firmayı tanıtma, sektör bilgi kapasitesi toplama, rakipleri görüp tanıma, rakiplerin halini yerini anlama, sahip olunan durumumuzu koruma gibi daha bir çok amaçla fuara katılırız.
Eleştiriler haklı zira fuarlara çok zamanımızı alıyor, çok para harcanıyor, çok az iş çıkıyor. İyi de siz oturduğunuz yerden, rastgele bir OSB köşesinden, dışalım pazarları ile nasıl etkileşim kuracaksınız? Sadece internet yeterli olacak mı? Geçen haftaki sohbetimize katılan dostlarımız “Fuar internete karşı” başlıklı yazımızın kapsamını okumayanlara anlatırlar herhalde.
Fuarlara katılım mühimdir zira, alıcılar ayağımıza geliyorlar ve onlarla yüz yüze görüşüyoruz. Bu da firmamıza tanınma ve hatırlanma artışı sağlayacaktır. Bilgi alış verişi süratli olduğundan, potansiyel alıcıları derhal etkileyebilme olanağımız vardır. Hedef pazarlarımızda dağıtıcı, temsilci ya da bizim amacıyla serbest olarak çalışabilecek personel bulabiliriz. Hepsinden mühim olan da bilhassa sektörel fuarlarda, basit basit erişilemeyen yöneticilerle görüşmelerin gerektiğince rahat yapılabilmesidir. Zira onların bir fazlası fuarları gezmeye geleceğinden, kendiliklerinden sergi alanımıza gelerek bizlerle görüşebileceklerdir.
Fuara götüreceğimiz personelin dikkatlice seçelim ve hiç kimseyi mükafat olarak fuara götürmeyelim. Ödüllendireceksek, ona bir paket tur alıp seyahate gönderelim. Hem daha ucuza mal olur hem de daha tadında olur.
Fuara niye gideceğimizi, amacımızı net olarak belirleyelim. Erişmek istediğimiz müşterilerin bu fuara geldiğinden emin miyiz? Biz gideceğiz de onlar o bölgeye istikbal mi?
Batıda organize edilen çok dikkat çekici amaçli birtakım fuarların dışındaki yerlere katılmak amacıyla, yalnızca fuar pazarlamacısının sözlerine kulak vermek bizi ciddi boyutta yanıltabilir.
Hedef pazara, sistemli bir şekilde yapılacak olan fuar katılımı, bugün olmazsa kesinlikle yakın bir ileride bizlere ciddi işlerle geri dönecektir.
Etkinlikler
29 Aralık 2018 Cumartesi
Bronşit nasıl meydana gelir?
Bronşit nasıl olur?
Bir büyük meşe ağacı düşünecek olursak bu büyük meşe ağacının sapı ana hava yolunu yapar buna trakea denir. Bu daha sonra sağ ve sol ana bronşa ayrılır. Daha sonra da ağacın dalları gibi şunlar gittikçe küçülerek binlerce dala ayrılır. İşte şunlara bronş deniyor ve şunların iltihaplanmasına da verdiğim isim bronşittir. İltihap diye tanımladığımız şey de şudur; akciğerlerden bir parça alıp mikroskop altında baktığımız vakit orada normalde bulunması gereken bir grup hücreler var. Bunlar temizlemeye yarıyor, gelen mikrobu öldürmeye yarıyor. Fakat bir bronşit bulunduğu vakit orada bulunmaması gereken diğer bir çok hücre o bölgeye saldırı ediyor. Neden zira mikrop girdiği vakit onu öldürmek üzere yeni savaşçılara gereksinimi var. İşte bu orada bulunmaması gereken hücrelerin meydana getirdiği çorbaya bronşit deniyor ve bu hücrelerin o bölgeye gelmesi de orada bir grup kimyasal hadiseleri başlatıyor. Sinir uçlarını uyararak öksürük meydana getiriyor ve balgam meydana çıkıyor. Tüm şunların hepsine bronşit deniyor.
Bronşitin amaçlari nelerdir?
Bronşitin çok büyük bir alanı viral iltihaplanmalara bağlıdır. Bu amaçla daha çok kış başlangıç aylarında meydana gelir bu ve %70-%80 gibi bir orandan konuşmak mümkün. Bunların fazlası da daha çok khadise virüslerdir. Fakat son senelarda hayat sürdüğümüz gibi bir domuz gribi salgını olabilir ya da her sene gördüğümüz griplerin salgını olabilir. Bunlar daha çok kışın soğuk aylarında karşılaştığımız bir durum. Bunun dışında mikoplazma ve klamidya denen bir grup atipik mikroorganizmalar var. Bunların meydana getirdiği bronşitler de var, şunlar işin mikrobik alanı. Bir de alerjik bronşit diye geride bıraktığımız kısım var. Bu da astıma verdiği diğer bir isimdir işin açıkçası. Hem de hava kirliliği maruziyetine bağlı ya da bir iş yerinde çok yoğun bir kimyasal dumanla ilişkiye geçerseniz şunların hepsi bronşit amaçlaridir.
Çocuklar namacıyla bronşit olur?
Çocuklarda bronşit çok karşımıza çıkan bir durumdur. Bu üst solunum enfeksiyonları şayet uzun vakit tedavi edilmeden devam ediyorsa nezle vs. şunlar alt hava yollarının iltihaplanmasına, sinüzit gibi vakitğen enfeksiyonlar bronşitin meydana gelmesine namacıyla olan vakitğen hastalıklardır. Bazı kalıtsal rahatsızlıklardan ötürü çocuklarda bronşit olabilir. Yada çocukta astım vardır. Astımın sık enfeksiyonlarıyla astımla bronşit karışabilir. O bakımdan da vakitkli ökvakitn ve balgam çıkartan çocukların kesinlikle hekime gitmesi şarttır.
Bronşiti başlatan amaçlar nelerdir?
Bronşitin vakası bir kere hazırlayan amaçlar çok önemli. Bronşit sıhhatli insanda khadise khadise olacak bir hastalık değildir. Eğer biz sigara içiyorsak buna bir zemin hazırlamış durumdayız. Sigara bronşitin başlangıcıdır ve sigaralı bir akciğerde çok rahatlıkla soğuk algınlığı gibi mikropların başlangıcıyla meydana çıkan hadise aşağı doğru inerek bronşitin alevlenmesine namacıyla olur. Bazı hallerde ise virüs diye tanımladığımız viral enfeksiyonlar vardır. Buna grip diyoruz. Aslıda bu çok karışan bir hadisedır. Her soğuk algınlığını biz grip olarak adlandırdığımız amacıyla ikisi birbirinden çok değişik iki hadisedır. Bir tanesi bakterilerin yapmış bulunduğu hadisedır yada yalnızca üst solunum yollarının yaptığı bir hadisedır. Grip ise genel bir hastalık tablosudur, virüserin yaptığı bir hastalıktır ve tüm hava yollarının içerisine yaseneır. Aynı bir astımlı hasta gibi hava yolları sıkışmıştır, soluk alamaz insanlar, göğüsleri daralmıştır, öksürük çok kuvvetlidir. Bu tip hadiseler bronşit diye tanımladığımız hastalıklar altında toplanırlar. Yani bronşiti başlatan ya bakteriyel hadiselerdır. Bunlar üst solunum yollarında başlayan hastalığın göğüse inmesiyle meydana çıkar. Sigara içenlerin yaralanmış akciğerinde çok rahatlıkla meydana çıkar.
Bronşitin bulguları nelerdir?
Bronşitin bulguları öksürük ve balgam çıkarmadır. Yani bir haftadan uzun vakitk öksürükler ve sarı renkli balgam tablosu bronşitin sendromudir. Ateş olur ya da olmaz, ateş ön planda olacak bir şey değildir. Sigarayı vakitkli içen şahıslarda hep karışır sigara öksürüğü gibi ama balgamın renkli olması ve öksürüğün vakitkli olması bronşitin sendromudir. Akut bronşit hiç bir öksürük yakınması yokken birdenbire bire ansızın başlayan öksürükler ve uzun vakitn öksürük krizleriyle devam eden tablodur. Kronik bronşit ise her sene kış aylarında 3 ay arka arkaya devam eden öksürük ve balgam şikayetleriyle devam eden vakitğen bir durumdur.
Bronşit nasıl meydana gelir?
Bronşit akciğer hava yollarını tutan hava yollarının iltihaplanmasının ismidir ve bu hastalığın birinci sendromu öksürük ve balgam çıkarmadır. Eğer bizim 1 haftadan çok devam eden öksürük sıkıntımız varsa ve balgam da çıkarıyorsak bu ciddi bronşitin başlangıcını gösteren bir durumdur. Mutlaka tedavi edilmesi lazımdır. Bronşit hastalığında bronş içi, bronşun zarı iltihaplanır. Yani şişer ve ödem diye tanımladığımız şişme hali meydana gelir. Bu arada sekresyon bezleri yani bronşit balgam çıkaran bezleri aşırı derecede uyarıldığı amacıyla bol miktarda sekresyon meydana çıkar. Bu bir bakıma vakanın hijyenik duruma getirilmesi amacıyla bedenin yaptığı bir reflekstir. Ama bu o kadar kuvvetli duruma gelir ki hava yolları daralmaya başlar ve solunum sorunu başlar. Bunun neticesinde da hastalarda öksürük ve soluk darlığı gibi yakınmalar meydana çıkar.
Bronşit hangi hastalıklarla karışabilir?
Bronşit astımla çok karışır. Astımla benzer tablolar meydana çıkar. Yani hastada kriz şeklinde öksürükler, ıslık öttürür gibi hırıltılı solunum, göğsünde bası hissi, soluk alamama hissi şeklinde astıma çok benzer haller meydana çıkabilir. Zaten ikisini de tetikleyen haller aynıdır. Mikrobik ya da viral enfeksiyonlar astım ve bronşiti tetikleyen faktörlerdir. Aradaki fark hastaların sigara içmesidir. Astımlı hasta khadise khadise sigara içemez, istese de içemez. Özellikle bronşitli hastaların çok büyük bir kesimi sigara kullanmaktadırlar. Bronşit esasen bir sigara hastalığıdır.
Bir büyük meşe ağacı düşünecek olursak bu büyük meşe ağacının sapı ana hava yolunu yapar buna trakea denir. Bu daha sonra sağ ve sol ana bronşa ayrılır. Daha sonra da ağacın dalları gibi şunlar gittikçe küçülerek binlerce dala ayrılır. İşte şunlara bronş deniyor ve şunların iltihaplanmasına da verdiğim isim bronşittir. İltihap diye tanımladığımız şey de şudur; akciğerlerden bir parça alıp mikroskop altında baktığımız vakit orada normalde bulunması gereken bir grup hücreler var. Bunlar temizlemeye yarıyor, gelen mikrobu öldürmeye yarıyor. Fakat bir bronşit bulunduğu vakit orada bulunmaması gereken diğer bir çok hücre o bölgeye saldırı ediyor. Neden zira mikrop girdiği vakit onu öldürmek üzere yeni savaşçılara gereksinimi var. İşte bu orada bulunmaması gereken hücrelerin meydana getirdiği çorbaya bronşit deniyor ve bu hücrelerin o bölgeye gelmesi de orada bir grup kimyasal hadiseleri başlatıyor. Sinir uçlarını uyararak öksürük meydana getiriyor ve balgam meydana çıkıyor. Tüm şunların hepsine bronşit deniyor.
Bronşitin amaçlari nelerdir?
Bronşitin çok büyük bir alanı viral iltihaplanmalara bağlıdır. Bu amaçla daha çok kış başlangıç aylarında meydana gelir bu ve %70-%80 gibi bir orandan konuşmak mümkün. Bunların fazlası da daha çok khadise virüslerdir. Fakat son senelarda hayat sürdüğümüz gibi bir domuz gribi salgını olabilir ya da her sene gördüğümüz griplerin salgını olabilir. Bunlar daha çok kışın soğuk aylarında karşılaştığımız bir durum. Bunun dışında mikoplazma ve klamidya denen bir grup atipik mikroorganizmalar var. Bunların meydana getirdiği bronşitler de var, şunlar işin mikrobik alanı. Bir de alerjik bronşit diye geride bıraktığımız kısım var. Bu da astıma verdiği diğer bir isimdir işin açıkçası. Hem de hava kirliliği maruziyetine bağlı ya da bir iş yerinde çok yoğun bir kimyasal dumanla ilişkiye geçerseniz şunların hepsi bronşit amaçlaridir.
Çocuklar namacıyla bronşit olur?
Çocuklarda bronşit çok karşımıza çıkan bir durumdur. Bu üst solunum enfeksiyonları şayet uzun vakit tedavi edilmeden devam ediyorsa nezle vs. şunlar alt hava yollarının iltihaplanmasına, sinüzit gibi vakitğen enfeksiyonlar bronşitin meydana gelmesine namacıyla olan vakitğen hastalıklardır. Bazı kalıtsal rahatsızlıklardan ötürü çocuklarda bronşit olabilir. Yada çocukta astım vardır. Astımın sık enfeksiyonlarıyla astımla bronşit karışabilir. O bakımdan da vakitkli ökvakitn ve balgam çıkartan çocukların kesinlikle hekime gitmesi şarttır.
Bronşiti başlatan amaçlar nelerdir?
Bronşitin vakası bir kere hazırlayan amaçlar çok önemli. Bronşit sıhhatli insanda khadise khadise olacak bir hastalık değildir. Eğer biz sigara içiyorsak buna bir zemin hazırlamış durumdayız. Sigara bronşitin başlangıcıdır ve sigaralı bir akciğerde çok rahatlıkla soğuk algınlığı gibi mikropların başlangıcıyla meydana çıkan hadise aşağı doğru inerek bronşitin alevlenmesine namacıyla olur. Bazı hallerde ise virüs diye tanımladığımız viral enfeksiyonlar vardır. Buna grip diyoruz. Aslıda bu çok karışan bir hadisedır. Her soğuk algınlığını biz grip olarak adlandırdığımız amacıyla ikisi birbirinden çok değişik iki hadisedır. Bir tanesi bakterilerin yapmış bulunduğu hadisedır yada yalnızca üst solunum yollarının yaptığı bir hadisedır. Grip ise genel bir hastalık tablosudur, virüserin yaptığı bir hastalıktır ve tüm hava yollarının içerisine yaseneır. Aynı bir astımlı hasta gibi hava yolları sıkışmıştır, soluk alamaz insanlar, göğüsleri daralmıştır, öksürük çok kuvvetlidir. Bu tip hadiseler bronşit diye tanımladığımız hastalıklar altında toplanırlar. Yani bronşiti başlatan ya bakteriyel hadiselerdır. Bunlar üst solunum yollarında başlayan hastalığın göğüse inmesiyle meydana çıkar. Sigara içenlerin yaralanmış akciğerinde çok rahatlıkla meydana çıkar.
Bronşitin bulguları nelerdir?
Bronşitin bulguları öksürük ve balgam çıkarmadır. Yani bir haftadan uzun vakitk öksürükler ve sarı renkli balgam tablosu bronşitin sendromudir. Ateş olur ya da olmaz, ateş ön planda olacak bir şey değildir. Sigarayı vakitkli içen şahıslarda hep karışır sigara öksürüğü gibi ama balgamın renkli olması ve öksürüğün vakitkli olması bronşitin sendromudir. Akut bronşit hiç bir öksürük yakınması yokken birdenbire bire ansızın başlayan öksürükler ve uzun vakitn öksürük krizleriyle devam eden tablodur. Kronik bronşit ise her sene kış aylarında 3 ay arka arkaya devam eden öksürük ve balgam şikayetleriyle devam eden vakitğen bir durumdur.
Bronşit nasıl meydana gelir?
Bronşit akciğer hava yollarını tutan hava yollarının iltihaplanmasının ismidir ve bu hastalığın birinci sendromu öksürük ve balgam çıkarmadır. Eğer bizim 1 haftadan çok devam eden öksürük sıkıntımız varsa ve balgam da çıkarıyorsak bu ciddi bronşitin başlangıcını gösteren bir durumdur. Mutlaka tedavi edilmesi lazımdır. Bronşit hastalığında bronş içi, bronşun zarı iltihaplanır. Yani şişer ve ödem diye tanımladığımız şişme hali meydana gelir. Bu arada sekresyon bezleri yani bronşit balgam çıkaran bezleri aşırı derecede uyarıldığı amacıyla bol miktarda sekresyon meydana çıkar. Bu bir bakıma vakanın hijyenik duruma getirilmesi amacıyla bedenin yaptığı bir reflekstir. Ama bu o kadar kuvvetli duruma gelir ki hava yolları daralmaya başlar ve solunum sorunu başlar. Bunun neticesinde da hastalarda öksürük ve soluk darlığı gibi yakınmalar meydana çıkar.
Bronşit hangi hastalıklarla karışabilir?
Bronşit astımla çok karışır. Astımla benzer tablolar meydana çıkar. Yani hastada kriz şeklinde öksürükler, ıslık öttürür gibi hırıltılı solunum, göğsünde bası hissi, soluk alamama hissi şeklinde astıma çok benzer haller meydana çıkabilir. Zaten ikisini de tetikleyen haller aynıdır. Mikrobik ya da viral enfeksiyonlar astım ve bronşiti tetikleyen faktörlerdir. Aradaki fark hastaların sigara içmesidir. Astımlı hasta khadise khadise sigara içemez, istese de içemez. Özellikle bronşitli hastaların çok büyük bir kesimi sigara kullanmaktadırlar. Bronşit esasen bir sigara hastalığıdır.
Bronşite namacıyla olan hastalıklar nelerdir?
Bronşite namacıyla olan hastalıklar nelerdir?
Kronik bronşit sigara içenlerin %30′unda gözleniyor yani gerektiğince yüksek bir miktar ve sigara içme bunun en mühim sebebidir. Bunun dışında çok toz maruziyeti olan işlerde çalışanlarda örneğin bir taş madeninde, kömür madeninde, halı fabrikasında vs. çalışanlarda da bu şekilde mesleki bronşit hali gözlenebilir. Bir de tabi hava kirliliğine bağlı bilhassa hava kirliliğinin yoğun bulunduğu yerlerde yaşam sürdüren şahıslarda bu bronşitleri sık sık görebiliyoruz. Bronşit hava yollarında ciddi bir ikaz, bir zedelenme demek. Bu şayet uzarsa bazı durumlarda altta sigara içimi vb varsa bu şahıslarda astım aynısı bir hastalığa çevirebiliyor. Hatta astım amacıyla ilk tetikleyici ikaz da olabilir. Astım diye tanımladığımız hadise da bronşların aşırı hassasiyet hali. Zaman vakit tıkanır vakit vakit açılır. Yani gelen ikaz rastgele bir normal kişide bir tıkanma yapmaz. Fakat bir hassasiyet oluşursa ve bir astım varsa dışarıdan istikbal sigara dumanı ya da hava kirliliği gibi bir ikaz bronşları khadiselıkla tıkayabilir.
Bronşit nasıl süreğenleşir?
Kronik bronşit 2 sene üst üste 3 aydan çok öksürük ve balgam çıkartma haline verdiği isimdir. Kronik bronşitin en mühim sebebi bireylerin sigara içmesidir. Bu tabi mühim olarak aktif sigara içme ama pasif sigara içme de buna yol açabilir. Bu şekilde aşırı sigara içmiş bireylerin ki onu da şu şekilde söyleyeyim; en azından 10 sene günde 1 paket gibi bir sigara içme miktarından bahsediyorum. Bu bireylerin %30 kadarında süreğen bronşit görebiliyoruz. Sigara içmemiş şahıslarda de süreğen bronşit görülebilir. Bunun en mühim sebebi de meslek hastalığıdır. Bazı mesleklerde çok çok miktarda ortamda toz olabiliyor. Mesela son vakitlerde tanınmış olan husus kot taşlamacılığı. Bu şekilde iş bölgelerinde tozla karşılaşılan şahıslar bilhassa aynı vakitte sigara da içiyorlarsa çok yüksek miktarda süreğen bronşite yakalanma şansları var.
Hava kirliliği bronşite namacıyla olur mu?
Hava kirliliği Türkiye amacıyla çok mühim bir sorun. Hava kirliliğini de batı tarzı ve doğu tarzı hava kirliliği diye 2′ye ayırabiliriz. Doğu tarzı hava kirliliği kömür yakmaktan meydana gelen partiküllerin havada çok miktarda gözükmesiyle çıkan hal ki bu süreğen bronşite yol açıyor. B doğu tarzı kirlilik bizim Anadolu’da kömür yakan illerimizde ve ilçelerimizde daha çok meydana çıkan bir hal. Bir de batı tarzı kirlilik var. Bu batı tarzı kirlilik otomobillerin egzozlarından çıkan nitrojendiokst gibi maddelerle oluşuyor ve şunlar ozona çevriliyor ve şunlar da astım gibi hastalıklar meydana çıkartıyorlar. Tabi İstanbul’da hangisi var diye sorarsanız, İstanbul’da hem batı tarzı kirlilik var hemde doğu tarzı kirlilik var. O vakit yani hava kirliliği İstanbul’da hem astıma yol açabiliyor hemde süreğen bronşite yol açabiliyor.
Kronik bronşit sigara içenlerin %30′unda gözleniyor yani gerektiğince yüksek bir miktar ve sigara içme bunun en mühim sebebidir. Bunun dışında çok toz maruziyeti olan işlerde çalışanlarda örneğin bir taş madeninde, kömür madeninde, halı fabrikasında vs. çalışanlarda da bu şekilde mesleki bronşit hali gözlenebilir. Bir de tabi hava kirliliğine bağlı bilhassa hava kirliliğinin yoğun bulunduğu yerlerde yaşam sürdüren şahıslarda bu bronşitleri sık sık görebiliyoruz. Bronşit hava yollarında ciddi bir ikaz, bir zedelenme demek. Bu şayet uzarsa bazı durumlarda altta sigara içimi vb varsa bu şahıslarda astım aynısı bir hastalığa çevirebiliyor. Hatta astım amacıyla ilk tetikleyici ikaz da olabilir. Astım diye tanımladığımız hadise da bronşların aşırı hassasiyet hali. Zaman vakit tıkanır vakit vakit açılır. Yani gelen ikaz rastgele bir normal kişide bir tıkanma yapmaz. Fakat bir hassasiyet oluşursa ve bir astım varsa dışarıdan istikbal sigara dumanı ya da hava kirliliği gibi bir ikaz bronşları khadiselıkla tıkayabilir.
Bronşit nasıl süreğenleşir?
Kronik bronşit 2 sene üst üste 3 aydan çok öksürük ve balgam çıkartma haline verdiği isimdir. Kronik bronşitin en mühim sebebi bireylerin sigara içmesidir. Bu tabi mühim olarak aktif sigara içme ama pasif sigara içme de buna yol açabilir. Bu şekilde aşırı sigara içmiş bireylerin ki onu da şu şekilde söyleyeyim; en azından 10 sene günde 1 paket gibi bir sigara içme miktarından bahsediyorum. Bu bireylerin %30 kadarında süreğen bronşit görebiliyoruz. Sigara içmemiş şahıslarda de süreğen bronşit görülebilir. Bunun en mühim sebebi de meslek hastalığıdır. Bazı mesleklerde çok çok miktarda ortamda toz olabiliyor. Mesela son vakitlerde tanınmış olan husus kot taşlamacılığı. Bu şekilde iş bölgelerinde tozla karşılaşılan şahıslar bilhassa aynı vakitte sigara da içiyorlarsa çok yüksek miktarda süreğen bronşite yakalanma şansları var.
Hava kirliliği bronşite namacıyla olur mu?
Hava kirliliği Türkiye amacıyla çok mühim bir sorun. Hava kirliliğini de batı tarzı ve doğu tarzı hava kirliliği diye 2′ye ayırabiliriz. Doğu tarzı hava kirliliği kömür yakmaktan meydana gelen partiküllerin havada çok miktarda gözükmesiyle çıkan hal ki bu süreğen bronşite yol açıyor. B doğu tarzı kirlilik bizim Anadolu’da kömür yakan illerimizde ve ilçelerimizde daha çok meydana çıkan bir hal. Bir de batı tarzı kirlilik var. Bu batı tarzı kirlilik otomobillerin egzozlarından çıkan nitrojendiokst gibi maddelerle oluşuyor ve şunlar ozona çevriliyor ve şunlar da astım gibi hastalıklar meydana çıkartıyorlar. Tabi İstanbul’da hangisi var diye sorarsanız, İstanbul’da hem batı tarzı kirlilik var hemde doğu tarzı kirlilik var. O vakit yani hava kirliliği İstanbul’da hem astıma yol açabiliyor hemde süreğen bronşite yol açabiliyor.
Astım Belirtileri
Alerjilerin astım üzerindeki tesiri nedir?
Bronş titizliğini taşıyan, açıklayan genler olmakla beraber, ilaveten alerji karakterini akataran genlerimiz bulunmaktadır. Bir bireyin hem bronş hassasiyeti, hem de astım alerji genlerini aynı anda alması mümkündür. Başka bir deyim ile bir bireyin alerjisi olmadığı durumda astımı olabilir. Alerji farklı organlarımızda bulgu veren bir hastalıktır. Burunda bulgu vereceği gibi, hem egzama, hem besin alerjisi, hem astım şeklinde de meydana çıkabilir. Kısacası bir kişide astım, alerji olmaksızında olabilir.
Hangi ilaçlar astıma namacıyla olur?
Son oluşturulan incelemelerde bilhassa bebeklik döneminde, antibiyotik kullanılmasının bağırsaktaki normal bakteri fülorasını etkileyerek gelecekte astimatik tepki ihtimalini arttırdığını göstermiştir. O amaçla çok mecbur kalmadıkça ilk 6 ay ortamında antibiyotik kullanılmaması gerekmektedir. Astım, yalnızca ilaçlara bağlı da olabilir. Mesela no steroit ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar, birtakım Romatizma hastalıklarında sarfedilen iltahap giderici ilaçlarla çıkan astimatik tepkiler bulunmaktadır. İlaca bağlı astım, başka astım türlerinden ayırt edilemeyecek kadar kuvvetli bir soluk darlığı ve bronşit olur. Pratik olarak her türlü ilaç astım tarzı bir tepkiye namacıyla olabilir. Bunlar oran olarak seyrek görünen durumlardır.
Astım hastalığı nasıl olur?
Astım bronşlarmızın geri dönüşebilen ancak yineleyen daralma, salgı artışı ve iltihabi süreçle karakterize bir hastalığıdır; yineleyen hırıltı ve soluk darlığı atalarıyla karşımıza çıkar. Astım esnasında bilhassa alt solunum yolarında bronşlarda daralmaya, ortamında salgı artışına ve kasılmaya bağlı olarak soluk darlığı, hırıltı, göğüste daralma hissi, soluk açlığı hissiyle karakterize bir tablo meydana çıkar. Şiddetli öksürükler, bilhassa çocuklarda uyandıran kesik kesik öksürüklerle karakterizedir.
Astım nasıl meydana çıkar?
Astım genlerimizle belirlenmiş bir karakter şeklidir.
Vücudumuzda gerçekte doğuştan astıma potansiyel bulunmaktadır ama bu potansiyelin açığa çıkması amacıyla birtakım uyaranların olması gerekir. Mesela bu kalıtsal özelliği taşyan, annesinden babasından alan çocukta ve yetişkinde şayet alerjik bir kalıtsal özellik de varsa alerji yapan maddelerle meydana çıkar. Alerjik olsun olmasın astım hastalığı solunum yollarının enfeksiyonlarıyla beraber tetiklenir ve bir atak şekline dönüşür. Hava kirliliği, sigara dumanı ve başka havayı kirleten etkenlerin bulunduğu ortamlarda astım hastaları astım krizine girerler. Astım potansiyeli herkeste yoktur. Genellikle yakın aile fertlerinde, annede, babada ve onların akrabalarında astımla alakalı genleri ve alerjiyle alakalı genleri taşıyan şahıslar çocuklarına bunu aktarırlar. Bu genleri alan çocuk gelecekte çocukluk çağı süresince astım hastalığına yakalanabilir, bunların bir alanı yetişkin astımı olarak da devam eder. Ama bunların oluşabilmesi amacıyla etraf koşullarının da, etrafden gelen uyarıcı maddelerin de bulunması gerekir. Yani astım hem kalıtsal hemde etraf bağlı bir hastalıktır.
Bronş titizliğini taşıyan, açıklayan genler olmakla beraber, ilaveten alerji karakterini akataran genlerimiz bulunmaktadır. Bir bireyin hem bronş hassasiyeti, hem de astım alerji genlerini aynı anda alması mümkündür. Başka bir deyim ile bir bireyin alerjisi olmadığı durumda astımı olabilir. Alerji farklı organlarımızda bulgu veren bir hastalıktır. Burunda bulgu vereceği gibi, hem egzama, hem besin alerjisi, hem astım şeklinde de meydana çıkabilir. Kısacası bir kişide astım, alerji olmaksızında olabilir.
Hangi ilaçlar astıma namacıyla olur?
Son oluşturulan incelemelerde bilhassa bebeklik döneminde, antibiyotik kullanılmasının bağırsaktaki normal bakteri fülorasını etkileyerek gelecekte astimatik tepki ihtimalini arttırdığını göstermiştir. O amaçla çok mecbur kalmadıkça ilk 6 ay ortamında antibiyotik kullanılmaması gerekmektedir. Astım, yalnızca ilaçlara bağlı da olabilir. Mesela no steroit ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar, birtakım Romatizma hastalıklarında sarfedilen iltahap giderici ilaçlarla çıkan astimatik tepkiler bulunmaktadır. İlaca bağlı astım, başka astım türlerinden ayırt edilemeyecek kadar kuvvetli bir soluk darlığı ve bronşit olur. Pratik olarak her türlü ilaç astım tarzı bir tepkiye namacıyla olabilir. Bunlar oran olarak seyrek görünen durumlardır.
Astım hastalığı nasıl olur?
Astım bronşlarmızın geri dönüşebilen ancak yineleyen daralma, salgı artışı ve iltihabi süreçle karakterize bir hastalığıdır; yineleyen hırıltı ve soluk darlığı atalarıyla karşımıza çıkar. Astım esnasında bilhassa alt solunum yolarında bronşlarda daralmaya, ortamında salgı artışına ve kasılmaya bağlı olarak soluk darlığı, hırıltı, göğüste daralma hissi, soluk açlığı hissiyle karakterize bir tablo meydana çıkar. Şiddetli öksürükler, bilhassa çocuklarda uyandıran kesik kesik öksürüklerle karakterizedir.
Astım nasıl meydana çıkar?
Astım genlerimizle belirlenmiş bir karakter şeklidir.
Vücudumuzda gerçekte doğuştan astıma potansiyel bulunmaktadır ama bu potansiyelin açığa çıkması amacıyla birtakım uyaranların olması gerekir. Mesela bu kalıtsal özelliği taşyan, annesinden babasından alan çocukta ve yetişkinde şayet alerjik bir kalıtsal özellik de varsa alerji yapan maddelerle meydana çıkar. Alerjik olsun olmasın astım hastalığı solunum yollarının enfeksiyonlarıyla beraber tetiklenir ve bir atak şekline dönüşür. Hava kirliliği, sigara dumanı ve başka havayı kirleten etkenlerin bulunduğu ortamlarda astım hastaları astım krizine girerler. Astım potansiyeli herkeste yoktur. Genellikle yakın aile fertlerinde, annede, babada ve onların akrabalarında astımla alakalı genleri ve alerjiyle alakalı genleri taşıyan şahıslar çocuklarına bunu aktarırlar. Bu genleri alan çocuk gelecekte çocukluk çağı süresince astım hastalığına yakalanabilir, bunların bir alanı yetişkin astımı olarak da devam eder. Ama bunların oluşabilmesi amacıyla etraf koşullarının da, etrafden gelen uyarıcı maddelerin de bulunması gerekir. Yani astım hem kalıtsal hemde etraf bağlı bir hastalıktır.
İş Kurmada Etik Değerler
Yazılı olmayan ama iş yaşamı ortamında şekillenen birtakım değerler vardır. Etik değerler olarak adlandırılan bu değerler hiçbir yerde yazılı bulunmamasına karşın toplum doğrulusunda tanınan ve genel olarak uyulması beklenilen değerledir. İş Kurmada Etik Değerler vakit ortamında meydana çıkmış, geride bıraktığımız seneler ortamında meydana gelen hallere göre şekillenmiş kurallardır. İş Kurmada Etik Değerler şu şekilde sıralanabilinir;
Ticari faaliyetlerimizde doğruluk, dürüstlük, adalet ve genel kabul görmüş ahlak ilkelerine uymak,
Vergi kaçırmamak,
Devlet dairelerinde iş görürken rüşvet öneri etmemek,
Firmanın finansal raporlarında devleti yanıltmamak,
Ticari faaliyetlerimiz sırasında etrafa zarar vermemek, mecburi hallerde en az zararın verilmesine gayret etmek,
Ortakların hakkını güvenliğini sağlamak ve onlara karşı dürüst davranmak,
İşe eleman alırken ve çalışanların yükseltilmesinde ayrımcılık yapmamak (dil, din, bölge, ırk, cins, yaş vb),
Çalışanlar arasında ücret, yükselme ve atamalarda hakkaniyet ilkesine uymak,
Çalışanlara karşı insan haysiyetine ve kişilik haklarına aykırı davranmamak davranılmasına göz yummamak,
Çalışanlara vaat edilen özlük haklarını ve meşru bütün haklarını kusursuz vermek,
Mal ve hizmet satışında kaliteden ödün vermemek,
Mal ve hizmet satışından müşteri memnuniyetinin ve ihtiyaçlarının tatminini gaye edinmek,
Hileli ve kusurlu mal satmamak, satılması durumunda geri almak,
Mal ve hizmetlerin satışında ve reklamında gerçeğe aykırı vaatlerde bulunmamak,
Müşterilerle yaptığımız sözleşmelere sadık kalmak,
Mal ve hizmet aldığımız ve sattığımız başka firmalara karşı doğruluk ve dürüstlük ilkesinden ödün vermemek ve sözleşmelere sadık kalmak,
Haksız rekabete girmemek.
https://enuygunfirmalar.com/haber/is-kurmada-etik-degerler.html
Ticari faaliyetlerimizde doğruluk, dürüstlük, adalet ve genel kabul görmüş ahlak ilkelerine uymak,
Vergi kaçırmamak,
Devlet dairelerinde iş görürken rüşvet öneri etmemek,
Firmanın finansal raporlarında devleti yanıltmamak,
Ticari faaliyetlerimiz sırasında etrafa zarar vermemek, mecburi hallerde en az zararın verilmesine gayret etmek,
Ortakların hakkını güvenliğini sağlamak ve onlara karşı dürüst davranmak,
İşe eleman alırken ve çalışanların yükseltilmesinde ayrımcılık yapmamak (dil, din, bölge, ırk, cins, yaş vb),
Çalışanlar arasında ücret, yükselme ve atamalarda hakkaniyet ilkesine uymak,
Çalışanlara karşı insan haysiyetine ve kişilik haklarına aykırı davranmamak davranılmasına göz yummamak,
Çalışanlara vaat edilen özlük haklarını ve meşru bütün haklarını kusursuz vermek,
Mal ve hizmet satışında kaliteden ödün vermemek,
Mal ve hizmet satışından müşteri memnuniyetinin ve ihtiyaçlarının tatminini gaye edinmek,
Hileli ve kusurlu mal satmamak, satılması durumunda geri almak,
Mal ve hizmetlerin satışında ve reklamında gerçeğe aykırı vaatlerde bulunmamak,
Müşterilerle yaptığımız sözleşmelere sadık kalmak,
Mal ve hizmet aldığımız ve sattığımız başka firmalara karşı doğruluk ve dürüstlük ilkesinden ödün vermemek ve sözleşmelere sadık kalmak,
Haksız rekabete girmemek.
https://enuygunfirmalar.com/haber/is-kurmada-etik-degerler.html
İş Kurmak
İş kurmak istiyor ama bir türlü ne iş yapacağınıza karar veremiyor ve İş Kurma Nasıl Olur bilmiyorsanız size birkaç püf nokta ile ilgili bilgi vermeye çalışacağımız yazıyı okuyun.
İş kurmak amacıyla öncelikli olarak çok iyi bir ön çalışma yapmanız gerekir.
Kurmayı düşündüğünüz iş ile ilgili düşünce edinmeli, ne kadar sürede işi kurabileceğinizi, hitap ettiği sektörü, müşteri potansiyelini ayrıntılarıyla çıkarmalı ve bu portreye ideal bir işyeri seçmelisiniz.
Örneğin kuracağınız iş gençlere hitap ediyorsa gençlere yönelik bir sektörse genç nüfusun yoğun olduğu bir bölge seçmeniz sizin amacıyla en doğrusu olacaktır.
İş kurmak amacıyla öncelikli olarak çok iyi bir ön çalışma yapmanız gerekir.
Kurmayı düşündüğünüz iş ile ilgili düşünce edinmeli, ne kadar sürede işi kurabileceğinizi, hitap ettiği sektörü, müşteri potansiyelini ayrıntılarıyla çıkarmalı ve bu portreye ideal bir işyeri seçmelisiniz.
Örneğin kuracağınız iş gençlere hitap ediyorsa gençlere yönelik bir sektörse genç nüfusun yoğun olduğu bir bölge seçmeniz sizin amacıyla en doğrusu olacaktır.
İş Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Elinde biraz sermaye birikimi olan her bireyin ilk talebi çok para kazanacağı bir işi süratli bir şekilde kurmaktır. Fakat bu aşamada adımlarınızı ilgili bir şekilde ve planlayarak atmazsanız netice sizin amacıyla bir hezimet olabilir. Bu amaçla İş Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler ile ilgili bilgi sahibi olmalı ve bu kurallara ilgi etmelisiniz. İş kurma adımında en ilgi etmeniz gereken kural sermayenizdir. Sermayenizi tam olarak belirlemeli ve hiçbir vakit sermayenin tamamını katiyen işe yatırmamalısınız. Sermayenizin bir kısmını ilk üç ay işiniz oturana kadar sizi desteklemesi hedefi ile bir kıyıya ayırmalı ve yaşayacağınız parasal sıkışıklıklarda kullanmalısınız. Çünkü yeni işinizin oturması ve müşteri edinebilmeniz yani para kazanmaya başlamanız amacıyla bir vakit sabretmeniz gerekecektir. İkinci mühim olan hususta katiyen hiçbir hususta fikriniz olmayan bir işe girişmemektir. Her vakit çok iyi bilmesenizde en azından düşünce sahibi olduğunuz bir iş yapmakta yarar vardır.
2023 İhracat Hedefi Gerçekleştirilebilir mi?
Son günlerin en mühim gündem maddelerinden biri İran ile 5+1 ülkeleri arasındaki nükleer müzakerelerin uyuşmaya tamamlanmış olmasıydı. Ortadoğu’nun geleceği tarafınden kritik ciddiye sahip görüşmeler çoğunluklu olarak emniyet ekseninde değerlendiriliyor ancak konunun ekonomik tarafı de hiç de yabana atılır değil. İran-Türkiye rotasında bu uyuşmanın ticari olarak neler getireceğine bir göz atalım.
TÜİK sayılarına göre, 2015’in ilk 5 ayında aşağı yukarı 1,5 milyar dolar dışalım yaptığımız İran’a, 2014’te 3,8 milyar dolar; 2013’te 4,2 milyar dolar orantısında dışalım yapmışız. İhracat yaptığımız ülkeler incelendiğinde, ilk 10’a ucu ucuna giriyor. Bu ölçekte piyasaya sahip bir sınır komşusuna oluşturulan dışalım amacıyla aslında komik sayılabilecek bir dışalım değil mi sizce de? O vakit belki de vakası değişik değerlendirmek gerekli. Resmi sayılar belki de her vakit gerçeği yansıtmıyordur.
İran ile ticaretimizde gayriresmi kısmın büyüklüğü her bireyin malumu. Kimi piyasasının içersinde bu gerçeği görürken, kimi de kent efsanelerinin büyüsüne kapılmış durumda. Ama hiç bir şekilde yadsınamaz olan bu büyüklüğü de tek bir çerçeve amacıylae sokmak doğru değil.
Hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek var. İran, devlet eliyle ve birtakım iş adamlarını kullanarak, bütün ambargolara karşın ciddi anlamda mal ve hizmet alımını el altından organize etti seneler boyunca. Bu bir çoğumuz amacıyla her bireyin bildiği ama kimsenin kanıtlayamadığı bilgilerden biriydi. Ta ki, Reza Zarrab, Babek Zencani gibi isimler gündemimizde yer almaya başlayana kadar. Bu tarz ticaret, İran İslam Devleti var bulunduğu prosese devam edecektir, bu çok net. Her vakit devam edecek olan bu bilinmezliği yorumlamak aslında zor.
https://enuygunfirmalar.com/haber/2023-ihracat-hedefi-gerceklestirilebilir-mi.html
Biz gelelim bizi ilgilendiren kısmına. Amerika ve Avrupa’da yerleşik on binlerce şirket ambargolar bundan dvakası İran’a resmi kanallardan mal satamıyor, şube açamıyor, temsilcilik veremiyordu. Bu süreçte daha evvelce İran’da resmi zenginliği tespit edilen bir çok firma pazardan çıkmak halinde kaldı. Firmaların pazardan çıkması, ne piyasası değiştirdi, ne de İran’ın bu mallara olan talebini değiştirdi. Tek değişen temin yoluydu ve bu ticaret büyük ölçüde Türkiye’ye kaymış vaziyetteydi. Genellikle saniyesel gereksinimler konusu ile ilgili Türkiye’de yerleşik firmalar, uzun senelerdır İran’ın gereksinimleri amacıyla aracı vazifesini üstlenmişti. Bankacılık sistemi çalışmadığı amacıyla, satılan mal bedelleri çoğunluklu olarak Kapalıçarşı üzerinden ve kamyon şoförleri aracılığı ile nakit olarak gelmekte, ticaret evrak ya da uyuşmalara değil, tamamiyle itimata dayalı işlemekteydi.
Bu aracılık faaliyetlerinin neticesinde yüksek kazançlar elde eden firmalar, nükleer müzakeler neticesinde ambargoların süratle kalkacak olması ve İran’a mallarını satmakta oldukları firmaların resmi olarak İran piyasasına dönecek bulunduğundan endişeli. Tabii ki bu ciddi bir vakit alacaktır ama bu tarz çalışmakta olan ve hatırı sayılır miktarlarda dışalım yapan şirketlerimizin etkileneceği aşikar.
Masanın başka doğrulusunda baktığımızda ise, İran’ın büyük ölçüde Amerikan ya da Avrupalı firmalara bağlı belirli ürün gruplarındaki gereksinimleri ambargonun riskleri nedeniyle bir türlü etkili bir şekilde Türkiye üzerinden tedarik edilemiyordu. Bu tarz ürünlerde Çin ve Hindistan üzerinden oluşturulan tedarik, çoğunluklu olarak düşük nitelik malzemeler ile ikame edilmeye çalışılıyordu. Anlaşmanın sonrasında kalkacak olan ambargolar ile bilhassa enerji ve demir-çelik gibi alanlarda teknolojiye yeteri kadar ayak uyduramamış, verimliliği düşmüş İran tesislerinde çok süratli bir yenilenme süreci başlayacak ve bu pastanın aslan payını mal ve hizmet tedariği ile Türkiye’nin alması hiç de muazzam olmayacak.
İran, aslında büyük bir potansiyel. Öyle ki, bir çok yoruma göre, müzakereler neticesinde bu kadar olumlu bir hava yaratılmış olmasında Amerikan ve Avrupalı firmaların baskısı da gerektiğince büyük. Küresel ticaret ciddi anlamda bir tıkanma yaşıyor ve bu darboğazın aşılma sürecinde senelerdır çılgınca bir tüketim toplumu olmaktan uzak kalmış bu tür bir piyasası dciddiye sokmak mühim bir hamle.
Süreçler nasıl işleyecek, ne kadar sürdürülebilir olacak, bir tarafın uyuşma şartlarına uymaması halinde etkiler ne şekilde ve ne kadar yıkıcı olacak bunları vakit gösterecek. Ama ortada olan bir gerçek var ki, ambargoların yavaş yavaş kaldırılacak olması, son dönemde dışalımı giderek çakılmakta olan, dışalım ve genel dış ticaret politikaları iflas etmiş, üretimine dair yapısal problemini bir türlü aşamayan, katma değer üretmekten giderek uzaklaşan Türkiye amacıyla geçici bir can suyu olabilir. Bakalım vakit ne gösterecek?
https://enuygunfirmalar.com/haber/2023-ihracat-hedefi-gerceklestirilebilir-mi.html
TÜİK sayılarına göre, 2015’in ilk 5 ayında aşağı yukarı 1,5 milyar dolar dışalım yaptığımız İran’a, 2014’te 3,8 milyar dolar; 2013’te 4,2 milyar dolar orantısında dışalım yapmışız. İhracat yaptığımız ülkeler incelendiğinde, ilk 10’a ucu ucuna giriyor. Bu ölçekte piyasaya sahip bir sınır komşusuna oluşturulan dışalım amacıyla aslında komik sayılabilecek bir dışalım değil mi sizce de? O vakit belki de vakası değişik değerlendirmek gerekli. Resmi sayılar belki de her vakit gerçeği yansıtmıyordur.
İran ile ticaretimizde gayriresmi kısmın büyüklüğü her bireyin malumu. Kimi piyasasının içersinde bu gerçeği görürken, kimi de kent efsanelerinin büyüsüne kapılmış durumda. Ama hiç bir şekilde yadsınamaz olan bu büyüklüğü de tek bir çerçeve amacıylae sokmak doğru değil.
Hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek var. İran, devlet eliyle ve birtakım iş adamlarını kullanarak, bütün ambargolara karşın ciddi anlamda mal ve hizmet alımını el altından organize etti seneler boyunca. Bu bir çoğumuz amacıyla her bireyin bildiği ama kimsenin kanıtlayamadığı bilgilerden biriydi. Ta ki, Reza Zarrab, Babek Zencani gibi isimler gündemimizde yer almaya başlayana kadar. Bu tarz ticaret, İran İslam Devleti var bulunduğu prosese devam edecektir, bu çok net. Her vakit devam edecek olan bu bilinmezliği yorumlamak aslında zor.
https://enuygunfirmalar.com/haber/2023-ihracat-hedefi-gerceklestirilebilir-mi.html
Biz gelelim bizi ilgilendiren kısmına. Amerika ve Avrupa’da yerleşik on binlerce şirket ambargolar bundan dvakası İran’a resmi kanallardan mal satamıyor, şube açamıyor, temsilcilik veremiyordu. Bu süreçte daha evvelce İran’da resmi zenginliği tespit edilen bir çok firma pazardan çıkmak halinde kaldı. Firmaların pazardan çıkması, ne piyasası değiştirdi, ne de İran’ın bu mallara olan talebini değiştirdi. Tek değişen temin yoluydu ve bu ticaret büyük ölçüde Türkiye’ye kaymış vaziyetteydi. Genellikle saniyesel gereksinimler konusu ile ilgili Türkiye’de yerleşik firmalar, uzun senelerdır İran’ın gereksinimleri amacıyla aracı vazifesini üstlenmişti. Bankacılık sistemi çalışmadığı amacıyla, satılan mal bedelleri çoğunluklu olarak Kapalıçarşı üzerinden ve kamyon şoförleri aracılığı ile nakit olarak gelmekte, ticaret evrak ya da uyuşmalara değil, tamamiyle itimata dayalı işlemekteydi.
Bu aracılık faaliyetlerinin neticesinde yüksek kazançlar elde eden firmalar, nükleer müzakeler neticesinde ambargoların süratle kalkacak olması ve İran’a mallarını satmakta oldukları firmaların resmi olarak İran piyasasına dönecek bulunduğundan endişeli. Tabii ki bu ciddi bir vakit alacaktır ama bu tarz çalışmakta olan ve hatırı sayılır miktarlarda dışalım yapan şirketlerimizin etkileneceği aşikar.
Masanın başka doğrulusunda baktığımızda ise, İran’ın büyük ölçüde Amerikan ya da Avrupalı firmalara bağlı belirli ürün gruplarındaki gereksinimleri ambargonun riskleri nedeniyle bir türlü etkili bir şekilde Türkiye üzerinden tedarik edilemiyordu. Bu tarz ürünlerde Çin ve Hindistan üzerinden oluşturulan tedarik, çoğunluklu olarak düşük nitelik malzemeler ile ikame edilmeye çalışılıyordu. Anlaşmanın sonrasında kalkacak olan ambargolar ile bilhassa enerji ve demir-çelik gibi alanlarda teknolojiye yeteri kadar ayak uyduramamış, verimliliği düşmüş İran tesislerinde çok süratli bir yenilenme süreci başlayacak ve bu pastanın aslan payını mal ve hizmet tedariği ile Türkiye’nin alması hiç de muazzam olmayacak.
İran, aslında büyük bir potansiyel. Öyle ki, bir çok yoruma göre, müzakereler neticesinde bu kadar olumlu bir hava yaratılmış olmasında Amerikan ve Avrupalı firmaların baskısı da gerektiğince büyük. Küresel ticaret ciddi anlamda bir tıkanma yaşıyor ve bu darboğazın aşılma sürecinde senelerdır çılgınca bir tüketim toplumu olmaktan uzak kalmış bu tür bir piyasası dciddiye sokmak mühim bir hamle.
Süreçler nasıl işleyecek, ne kadar sürdürülebilir olacak, bir tarafın uyuşma şartlarına uymaması halinde etkiler ne şekilde ve ne kadar yıkıcı olacak bunları vakit gösterecek. Ama ortada olan bir gerçek var ki, ambargoların yavaş yavaş kaldırılacak olması, son dönemde dışalımı giderek çakılmakta olan, dışalım ve genel dış ticaret politikaları iflas etmiş, üretimine dair yapısal problemini bir türlü aşamayan, katma değer üretmekten giderek uzaklaşan Türkiye amacıyla geçici bir can suyu olabilir. Bakalım vakit ne gösterecek?
https://enuygunfirmalar.com/haber/2023-ihracat-hedefi-gerceklestirilebilir-mi.html
Tüp Bebek Nedir?
Tüp Bebek Nedir?
Korunmasız olarak bir sene vakitsince derli toplu cinsel temas ve çocuk arzusuna karşın gebelik oluşamaması haline kısırlık, yani infertilite denir. İnfertilite değerlendirmesi 35 yaşın altındaki kadınlarda bir senelik gebelik oluşamaması halinde başlarken, 35 yaşın üzerindeki kadınlarda beklenmesi lüzumen vakit altı ay olarak belirtilmektedir.
Ancak tanınan net infertilite nedeni olan çiftlerde bu vakitlerin beklenmesine lüzum yoktur. İnfertilite değerlendirilmesine çiftlerin evlilik evveli ve evlilik dönemindeki öykülerinin ayrıntılı olarak incelenmesi ile başlanır.
Geçirilen hastalıklar ve operasyonlar sorgulanır; günlük alışkanlıklar, sigara ve alkol tüketimi infertilite değerlendirmesinde lüzumtiğince önemlidir.
Kadına ait sebepler sorgulanırken, önceki gebelik öyküsü, geçirilmiş küretaj, eskiden infertilite amacıyla oluşturulan tedaviler, düşükler ve ailede infertilite öyküsü olan bireyler sorgulanır. Adet düzeni, meme gelişimi, genital bölge ve koltuk altı kıllanması olup olmadığı önemlidir. Adet döneminde ağrı, temasta ağrı, bazı durumlarda çikolata kisti de denilen endometriozis hastalığının bir sendromu olabilir.
Tüp Bebek Tedavisinde İstenen Laboratuvar Testleri
Muhakkak sperm analizi yapılmalıdır.
Kadında yumurtlama olup olmadığının gösterilmesi lüzumtiğince önemlidir.
Tüplerin açıklığı ve rahim içi boşluğunun derli toplu bulunduğunun gösterilmesi amacıyla HSG yani ilaçlı rahim filmi yapılmalıdır.
Yumurtalık kapasitesi (over rezervi) değerlendirmesi amacıyla ultrason ile antral folikül adedi (AFC) ve\veya antimüllerianhormon (AMH) testi yapılmalıdır.
Bu testler neticesinde rastgele bir anormallik saptan hastalar amacıyla ileri evre değerlendirme şarttır.
Sperm testlerinde ileri derecede sayı azlığı, hareket kısıtlılığı ya da biçim sorunu olan hastalarda tedaviye karşın düzelme olmuyor ise tüp bebek tedavisi kaçınılmazdır.
Yapılan yumurtlama testlerinde yumurtlamanın olmadığı kadınlarda yumurtlamayı sağlayacak tedavilere başlanılmalıdır.
İlaçlı rahim filminde rahim amacıylain derli toplu ve tüplerin her ikisinin de açık olması lüzummektedir. Tüplerden bir tanesinin tıkalı bulunduğu hallerde tekrar de natural yolla gebelik oluşabilmektedir.
Yumurtalık rezervi testlerinde ileri derecede düşüklük olan hastalar, vakitnin en etkili biçimde kullanılması lüzumen ve kısa vakitde ileri seviye değerlendirme yapılması dilenen hastalardır.
Günümüzde yumurtalık kapasitesinin geriye döndürülebildiği bir tedavi tekniği medikal ya da paramedikal olarak şimdilik bulunmamaktadır.
Adet görmeye devam etmek ya da adetlerin derli toplu olması maalesef yumurtalık rezervinin iyi bulunduğunun bir göstergesi değildir. Bu gayela bilhassa gelecekte gebelik düşünen hastaların değerlendirilmesinde yumurtalık rezervinin dikkatlice incelenmesi ve şahsa bunun ile ilgili bilgi verilmesi üremenin devamlılığı ve fertilitenin korunması yönünden lüzumtiğince önemlidir.
Yapılan araştırmalar neticesinde natural yolla gebe kalamayacağımı karar verdiği hastalarda tüp bebek tedavisi uygulanır
Tüp bebek tedavisinde gaye normalden daha çok yumurta hücresi meydana getirmek ve oluşturulan yumurta hücrelerinin laboratuvar içerisinde eşten alınan sperm ile döllenip embriyo oluşturulması ve oluşturulan embriyonun rahime naklinden ibarettir.
Olayın kısa özeti bu biçimde olmasına karşın tedavinin ayrıntılarından bahsedecek olursak; Tüp bebek tedavisinde ilk olarak yumurta rezervine göre ilaç dozları tespit edilip tercihe göre günlük olarak kadına bu ilaçlar cilde oluşturulan bir iğne vasıtası ile verilir.
Yaklaşık 12 ila 14 gün sonra yumurtalıklarında normalden daha çok sayıda yumurta sahibi olan folikül gelişimi olur.
Olgun foliküller çatlatma iğnesi aracılığı ile son olarak geliştirildikten aşağı yukarı 1,5 gün (36 saat) sonra genel anestezi altında ultrason ile birlikte bir iğne ile laboratuvar içerisinde toplanır.
Toplanan yumurtalar aynı esnada alınan spermler ile döllenir ve döllenen embriyolar laboratuvar içerisinde büyütülür.
Büyütülen bu embriyolar rahimde hayata yetenekleri oluştuktan sonra rahime aktarma edilir. Transfer işleminden aşağı yukarı olarak 10 ila 12 gün sonra embriyoların rahime tutunup tutunmadıklarını kavramak hedefiyle BHCG testi yapılır.
Gebelik testi neticeleri olumlu gelen hastalar gebeliğin devamı amacıyla lüzumlu bir grup progesteron denen hormon takviyesi ilaçlarını almaya bir vakit daha devam ederler. Bu vakitnin sonucunda normal gebelik ile tüp bebek takibi arasında rastgele bir fark bulunmamaktadır.
Doğum biçimi yönünden da normal yolla elde edilen gebelikler ile tüp bebek bebekleri arasında rastgele bir fark yoktur.
https://enuygunfirmalar.com/HaberKategori/blog.html
Korunmasız olarak bir sene vakitsince derli toplu cinsel temas ve çocuk arzusuna karşın gebelik oluşamaması haline kısırlık, yani infertilite denir. İnfertilite değerlendirmesi 35 yaşın altındaki kadınlarda bir senelik gebelik oluşamaması halinde başlarken, 35 yaşın üzerindeki kadınlarda beklenmesi lüzumen vakit altı ay olarak belirtilmektedir.
Ancak tanınan net infertilite nedeni olan çiftlerde bu vakitlerin beklenmesine lüzum yoktur. İnfertilite değerlendirilmesine çiftlerin evlilik evveli ve evlilik dönemindeki öykülerinin ayrıntılı olarak incelenmesi ile başlanır.
Geçirilen hastalıklar ve operasyonlar sorgulanır; günlük alışkanlıklar, sigara ve alkol tüketimi infertilite değerlendirmesinde lüzumtiğince önemlidir.
Kadına ait sebepler sorgulanırken, önceki gebelik öyküsü, geçirilmiş küretaj, eskiden infertilite amacıyla oluşturulan tedaviler, düşükler ve ailede infertilite öyküsü olan bireyler sorgulanır. Adet düzeni, meme gelişimi, genital bölge ve koltuk altı kıllanması olup olmadığı önemlidir. Adet döneminde ağrı, temasta ağrı, bazı durumlarda çikolata kisti de denilen endometriozis hastalığının bir sendromu olabilir.
Tüp Bebek Tedavisinde İstenen Laboratuvar Testleri
Muhakkak sperm analizi yapılmalıdır.
Kadında yumurtlama olup olmadığının gösterilmesi lüzumtiğince önemlidir.
Tüplerin açıklığı ve rahim içi boşluğunun derli toplu bulunduğunun gösterilmesi amacıyla HSG yani ilaçlı rahim filmi yapılmalıdır.
Yumurtalık kapasitesi (over rezervi) değerlendirmesi amacıyla ultrason ile antral folikül adedi (AFC) ve\veya antimüllerianhormon (AMH) testi yapılmalıdır.
Bu testler neticesinde rastgele bir anormallik saptan hastalar amacıyla ileri evre değerlendirme şarttır.
Sperm testlerinde ileri derecede sayı azlığı, hareket kısıtlılığı ya da biçim sorunu olan hastalarda tedaviye karşın düzelme olmuyor ise tüp bebek tedavisi kaçınılmazdır.
Yapılan yumurtlama testlerinde yumurtlamanın olmadığı kadınlarda yumurtlamayı sağlayacak tedavilere başlanılmalıdır.
İlaçlı rahim filminde rahim amacıylain derli toplu ve tüplerin her ikisinin de açık olması lüzummektedir. Tüplerden bir tanesinin tıkalı bulunduğu hallerde tekrar de natural yolla gebelik oluşabilmektedir.
Yumurtalık rezervi testlerinde ileri derecede düşüklük olan hastalar, vakitnin en etkili biçimde kullanılması lüzumen ve kısa vakitde ileri seviye değerlendirme yapılması dilenen hastalardır.
Günümüzde yumurtalık kapasitesinin geriye döndürülebildiği bir tedavi tekniği medikal ya da paramedikal olarak şimdilik bulunmamaktadır.
Adet görmeye devam etmek ya da adetlerin derli toplu olması maalesef yumurtalık rezervinin iyi bulunduğunun bir göstergesi değildir. Bu gayela bilhassa gelecekte gebelik düşünen hastaların değerlendirilmesinde yumurtalık rezervinin dikkatlice incelenmesi ve şahsa bunun ile ilgili bilgi verilmesi üremenin devamlılığı ve fertilitenin korunması yönünden lüzumtiğince önemlidir.
Yapılan araştırmalar neticesinde natural yolla gebe kalamayacağımı karar verdiği hastalarda tüp bebek tedavisi uygulanır
Tüp bebek tedavisinde gaye normalden daha çok yumurta hücresi meydana getirmek ve oluşturulan yumurta hücrelerinin laboratuvar içerisinde eşten alınan sperm ile döllenip embriyo oluşturulması ve oluşturulan embriyonun rahime naklinden ibarettir.
Olayın kısa özeti bu biçimde olmasına karşın tedavinin ayrıntılarından bahsedecek olursak; Tüp bebek tedavisinde ilk olarak yumurta rezervine göre ilaç dozları tespit edilip tercihe göre günlük olarak kadına bu ilaçlar cilde oluşturulan bir iğne vasıtası ile verilir.
Yaklaşık 12 ila 14 gün sonra yumurtalıklarında normalden daha çok sayıda yumurta sahibi olan folikül gelişimi olur.
Olgun foliküller çatlatma iğnesi aracılığı ile son olarak geliştirildikten aşağı yukarı 1,5 gün (36 saat) sonra genel anestezi altında ultrason ile birlikte bir iğne ile laboratuvar içerisinde toplanır.
Toplanan yumurtalar aynı esnada alınan spermler ile döllenir ve döllenen embriyolar laboratuvar içerisinde büyütülür.
Büyütülen bu embriyolar rahimde hayata yetenekleri oluştuktan sonra rahime aktarma edilir. Transfer işleminden aşağı yukarı olarak 10 ila 12 gün sonra embriyoların rahime tutunup tutunmadıklarını kavramak hedefiyle BHCG testi yapılır.
Gebelik testi neticeleri olumlu gelen hastalar gebeliğin devamı amacıyla lüzumlu bir grup progesteron denen hormon takviyesi ilaçlarını almaya bir vakit daha devam ederler. Bu vakitnin sonucunda normal gebelik ile tüp bebek takibi arasında rastgele bir fark bulunmamaktadır.
Doğum biçimi yönünden da normal yolla elde edilen gebelikler ile tüp bebek bebekleri arasında rastgele bir fark yoktur.
https://enuygunfirmalar.com/HaberKategori/blog.html
Varis Neden Oluşur?
Bacaklardaki yüzeyel toplardamarların düzensiz bir biçimde genprosedüresi ve kıvrımlar oluşturmasına varis denmektedir.
Öncelikle bir kozmetik ve estetik bozukluğu olarak görülen varisler, doğru vakitte tedavi edilmediğinde, damar ortamında pıhtılaşmaya ve iltihaplanmaya namacıyla olabilir.Varis çok seyrek olsa da akciğer embolisi denilen çok ciddi, ani ölümle sonuçlanabilen solunum yetmezliğine namacıyla olabilir.
Varis Neden Oluşur?
Varis oluşumuna; ailesel yatkınlık, aşırı kilolar, mesleki amaçlarle çok ayakta durma, hareket etmeyen lik, kadın cinsiyet, yaşlanma ve hamilelik namacıyla olabilmektedir. Neyse ki, hamilelik devreinde görülen varislerin % 60-70 seviyesi sonradan düzelmektedir.
VARİS HASTALIĞININ BULGULARI
Varis hastalarının en vakitgelen şikayeti bacakların görüntüsünün bozulması ve kozmetik kaygılardır.
Ayrıca varis bacakta, bilhassa diz altı orantısında ağrı, kaşıntı, yanma hissi ve zonklama şeklinde şikayetlere namacıyla olur. Genellikle akşamları ayak bileklerinde şişlik gelişebilir ve bacaklarda gece krampları olabilir.
İleri varis hastalarında ayak bileği etrafında venöz ülser denilen iyileşmesi zor olan yaralar gelişebilir.
VARİS HASTALIĞINDAN KORUNMA YOLLARI
Varisten korunmak amacıyla uzun vakit hareket etmeyen ayakta durmamalı ya da uzun vakit hareket etmeyen oturmamalıyız.
Yüzme, yürüyüş gibi bacak kaslarını çalıştırıcı derli toplu egzersiz yapmalıyız.
Kilomuza ilgi etmeliyiz. Çünkü süratli kilo alımı varis hastalığını arttırmaktadır.
Hamam, sauna gibi çok sıcak bölgelerden kaçınmalıyız.
Dar giysiler giymemeli ve topuklu ayakkabıyı oldukça az giymeliyiz.
Tüm bu önlemleri almamıza karşın şayet varis hastalığına kalıtsal yatkınlık var ise varis hastalığı kaçınılmazdır.
VARİS HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Radyofrekans ya da lazer ile ana damar yetmezliğinin tedavisi: Ameliyathane koşullarında ultrason ile birlikte diz orantısından ana toplar damara bir klavuz tel ile girilerek, yetmezlik olan ana damar RF ya da Lazer ile kapatılır. Modern bir tedavi yöntemidir. Kozmetik bir tedavi yöntemidir, ameliyat izi oluşmaz. Hasta operasyondan 2 saat sonra mobilize olur,hasta amacıyla postop devre acısız, ağrısız geçer. Hasta postop erken devrede normal hayatına döner.
Skleroterapi ve köpük tedavisi: Varis damarı amacıylae bir ilaç verilerek o damarın yok edilmesi prosedüridir. İğne tedavisi olarak da bilinir. İlaç damara verildikten sonra damarın içi bölümünü etkiler ve damarın kapanmasını ya da yok olmasını sağlar. Varisler bedene gereken damarlar değildir. Bu amaçla iptal edilmeleri şahsa hiç bir zarar vermez, tersine varise ait şikayetler ortadan kalkar. Tedaviden sonra damar derhal kapanır ama görüntünün tamamiyle kaybolması vakit alır. Bu vakit bireyden bireye değişkenlik gösterir ve bazı durumlarda varisin tümüyle kaybolması birkaç ayı bulabilir. Varis ne kadar büyükse kaybolma o kadar uzun vakitr. Skleroterapi ve köpük tedavisi hem kılcal varis, hem orta boy varis tedavisinde kullanılır.
Radyofrekans ya da lazer ile kılcal damar tedavisi: Ses dalgaları ya da ısı ile bedenin tüm mekanlarındaki istenmeyen damarların yok edilmesi prosedüridir.Tedavi istenmeyen damarların yoğunluğuna göre 1-4 oturum arasında ortalama 20-30 dakikalık oturumlar durumunda uygulanmaktadır.
YÜZDE KILCAL DAMAR ÇATLAMALARI
Yüzde kırmızı ya da koyu mavi renkte görülen yüzeyel damar genprosedüreleridir.
Yüzdeki ince kılcal damar çatlamaları, uzun vakitli güneş etkisi, doğum denetim hapları, hormon tedavileri, yaşlılık ve kalıtsal faktörler sebebi ile oluşabilir.
Yüzde Kılcal Damar Tedavisi
Yüzeyel Transdermal Lazer: Işık enerjisi ile istenmeyen damarın yok edilmesi prosedüridir.. Bu prosedür sırasında etraf dokulara zarar verilmez. Tedavi genelde birkaç dakika vakitr,. Tedavi edilecek damar yoğunluğuna göre 1-4 oturum arası tedavi vakitbilir.Lazer tedavisi ardından güneşten korunmak gerekir.Bu sebebi ile bilhassa yaz aylarında tercih edilmemelidir. Fakat etkili bir yöntemdir.
Radyofrekans ile termokoagulasyon : İnce bir iğneyle ciltten geçilip kılcal varislere ulaşılır ve RF enerji (termal enerji) ile istenmeyen damar yok edilir.Lazerdeki yan etkiler bu teknikte görülmez. Tedaviden sonra güneşten sakınmak gerekmediğinden yaz mevsiminde uygulanabilir.
https://enuygunfirmalar.com/HaberKategori/blog.html
Bayim Olurmusun
Ev tekstili ve aksesuarları bölümünde etkinlik gösteren Goncagül, Gül Güler markasıyla pazarda etkinlik gösteriyor. 24 sene evvelce etkinliğe başlayan firma, markasını yurtdışında büyütmek ve ihracatını çoğaltmak amacıyla fuar katılımlarına odaklanıyor.
Kuruldukları günden bu yana üretim kapasitesi ile birlikte koleksiyon miktarını da sıksık artırdıklarını ifade eden Goncagül Ev Tekstili sahibi Gül Güler, "Portföyümüzde ev tekstili ve aksesuarları bölümünde her şey bulunuyor. Banyo, yatak odası, masa grubu ve bebek odası koleksiyonlarımız bulunuyor. Merkezimiz, aynı vakitte üretim yerimiz. İzmir Bornova'da altı mağazamız var.
İzmir dışındaki mağazalar ise franchise olarak açıldı. Farklı şehirlerde franchise mağaza sayımızı artırmayı hedefliyoruz. Mağazalar dışında Türkiye ve yurtdışında toplamda 15 satış noktamız bulunuyor. Bu noktalarda da genellikle comer shop şeklinde çalışıyoruz" dedi.
Ham kumaşa baskı yöntemiyle kendi atölyelerinde konfeksiyon üretimi yaptıklarını ifade eden Gül Güler, "Kapasitemizin yüzde 85'ini kullanıyoruz. İhracata devam ediyoruz. Hedef pazarlarımızın başında İngiltere ve İtalya bulunuyor. İhracatın bu sene ciro amacıyladeki payının yüzde 20 olmasını hedefliyoruz" ifadesini kullandı.
Farklı coğrafyalardaki ülkelerden talep gördüklerini dile getiren Güler, "Sadece Avrupa'ya bağlı kalmadan, oldukça açılmayı hedefliyoruz. İkinci hedefimiz Hem de bebek koleksiyonuna yine ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Bir süredir bebek ürün çeşidimiz durağan ilerliyordu. İlk fırsatta bu alana da daha çok ağırlık vermek, yeni bir koleksiyon meydana getirmek istiyoruz" dedi.
Kaynak enuygunfirmalar.com
Kuruldukları günden bu yana üretim kapasitesi ile birlikte koleksiyon miktarını da sıksık artırdıklarını ifade eden Goncagül Ev Tekstili sahibi Gül Güler, "Portföyümüzde ev tekstili ve aksesuarları bölümünde her şey bulunuyor. Banyo, yatak odası, masa grubu ve bebek odası koleksiyonlarımız bulunuyor. Merkezimiz, aynı vakitte üretim yerimiz. İzmir Bornova'da altı mağazamız var.
İzmir dışındaki mağazalar ise franchise olarak açıldı. Farklı şehirlerde franchise mağaza sayımızı artırmayı hedefliyoruz. Mağazalar dışında Türkiye ve yurtdışında toplamda 15 satış noktamız bulunuyor. Bu noktalarda da genellikle comer shop şeklinde çalışıyoruz" dedi.
Ham kumaşa baskı yöntemiyle kendi atölyelerinde konfeksiyon üretimi yaptıklarını ifade eden Gül Güler, "Kapasitemizin yüzde 85'ini kullanıyoruz. İhracata devam ediyoruz. Hedef pazarlarımızın başında İngiltere ve İtalya bulunuyor. İhracatın bu sene ciro amacıyladeki payının yüzde 20 olmasını hedefliyoruz" ifadesini kullandı.
Farklı coğrafyalardaki ülkelerden talep gördüklerini dile getiren Güler, "Sadece Avrupa'ya bağlı kalmadan, oldukça açılmayı hedefliyoruz. İkinci hedefimiz Hem de bebek koleksiyonuna yine ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Bir süredir bebek ürün çeşidimiz durağan ilerliyordu. İlk fırsatta bu alana da daha çok ağırlık vermek, yeni bir koleksiyon meydana getirmek istiyoruz" dedi.
Kaynak enuygunfirmalar.com
Firma rehberi
Firma rehberi genel bir tanımla, ürün ya da hizmet yayınlayan işletmeleri tüketicilerle ortak bir noktada buluşmalarını gerçekleştiren platformdur. Geleneksel firma rehberleri belli bir bölgeyi ele alan ve yalnızca işletmelerin telefon numarası ve adresinin yer aldığı fiziki kitapçıklardı. Hem de bunları bulabilmek de zAhmet isteyen bir uğraştı. Arama-bulma ve değerlendirme kavramlarının çok daha fonksiyonel duruma geldiği internet aleminde rehber de gerektiğince yarar gerçekleştiren bir platform olarak yapımcıya ve tüketiciye basitlik yaratmaktadır. Oldukça kolay bir avantaja sahip olan rehber platformu ile bireyler hiçbir zAhmete başvurmadan, bölge ve sektör kriterleri tarafında aranılan hizmeti gerçekleştiren işletmeleri bulabiliyor; bu işletmeler ile ilgili video ve fotoğraf gibi tanıtım görsellerini de gözden geçirebiliyor ve diğerleriyle kıyaslamaya gidebiliyorlar.
Aradığınız Firma Hemen Karşınızda
İster ulusal ölçüde bir KOBİ, isterse büyük ölçekli firmalar olsun, bireyler rehber ile bütün Türkiye´de etkinlik gösteren sektörleri kategori şemasıyla listelenen ve site bünyesinde arattırılabilen geniş bir yelpaze sunmaktadır. Bilindiği gibi, yeni yerleşimler ve taleplerin yükselmesi ile son senelerde meydana çıkan işletme adedi hafife alınmayacak fazlalıkladır. Böyle bir halde ihtiyaçta bulunulan bir işletmeyi bulmak da zorlaşıyor. Fakat rehber sitesini ziyaret eden bireyler, belli değişkenlerde arama yaparak aradığı firmayı sokağa çıkmadan bulabiliyor. Bu değişkenler ise etkinlik arz edilen sektör ve arattırılacak bölge ölçütü gibi özellikleri içermektedir. Sonuç olarak aranılan firmayı dilediğimiz an birkaç tıkla karşımızda bulabiliyoruz.
Yeni Trende Ortak Olun
Bilgisayar ve internet teknolojisinin hayatımıza girerek çoğu kavramın ve programın eskiyip eski işlevini yitirmesine yol açmıştır. Buna en küçük bir numune olarak basılı metinleri verebiliriz; bundan sonra boş bir müsvedde yerine yazmak istediklerimizi bilgisayarda yazıyor, bilgi alabilmek istediğimiz bir ürünü rehber kitapçıkları ya da sokak, cadde gezmek yerine internetten yazarak rahatlıkla bulabiliyoruz. Fakat internet de kendi ortamında gelişiyor. Zira arama motorlarının birtakım kısıtlamaları olduğundan dolayı istediğimiz ürün ya da firmaya ulaşmada zorluk çekiyor. Bu da bizleri bundan sonra daha tanınmış duruma gelen rehber sitesine yöneltiyor. Rehber platformu, büyük ya da küçük işletmeler fark etmeksizin bizlere araştırdığımız bütün firma ve ürünleri ayrıntılı bilgilerle ulaşma olanağı veriyor.
Aradığınız Firma Hemen Karşınızda
İster ulusal ölçüde bir KOBİ, isterse büyük ölçekli firmalar olsun, bireyler rehber ile bütün Türkiye´de etkinlik gösteren sektörleri kategori şemasıyla listelenen ve site bünyesinde arattırılabilen geniş bir yelpaze sunmaktadır. Bilindiği gibi, yeni yerleşimler ve taleplerin yükselmesi ile son senelerde meydana çıkan işletme adedi hafife alınmayacak fazlalıkladır. Böyle bir halde ihtiyaçta bulunulan bir işletmeyi bulmak da zorlaşıyor. Fakat rehber sitesini ziyaret eden bireyler, belli değişkenlerde arama yaparak aradığı firmayı sokağa çıkmadan bulabiliyor. Bu değişkenler ise etkinlik arz edilen sektör ve arattırılacak bölge ölçütü gibi özellikleri içermektedir. Sonuç olarak aranılan firmayı dilediğimiz an birkaç tıkla karşımızda bulabiliyoruz.
Yeni Trende Ortak Olun
Bilgisayar ve internet teknolojisinin hayatımıza girerek çoğu kavramın ve programın eskiyip eski işlevini yitirmesine yol açmıştır. Buna en küçük bir numune olarak basılı metinleri verebiliriz; bundan sonra boş bir müsvedde yerine yazmak istediklerimizi bilgisayarda yazıyor, bilgi alabilmek istediğimiz bir ürünü rehber kitapçıkları ya da sokak, cadde gezmek yerine internetten yazarak rahatlıkla bulabiliyoruz. Fakat internet de kendi ortamında gelişiyor. Zira arama motorlarının birtakım kısıtlamaları olduğundan dolayı istediğimiz ürün ya da firmaya ulaşmada zorluk çekiyor. Bu da bizleri bundan sonra daha tanınmış duruma gelen rehber sitesine yöneltiyor. Rehber platformu, büyük ya da küçük işletmeler fark etmeksizin bizlere araştırdığımız bütün firma ve ürünleri ayrıntılı bilgilerle ulaşma olanağı veriyor.
Ücretsiz Bayilik Almak
Ücretsiz bayilik alabilmek amacıyla ayrıntılı bir rehber hazırladık. Karlı İş Fikirleri’nin soru yanıt seksiyonuna gelen suallere sık sık yanıtları mail olarak veriyoruz, fakat birtakım sorular sık sorulması nedeniyle rehber oluşturmaya çalışıyoruz. Sık sık girişimcilerden “Param Yok Bayilik Almak İstiyorum” sorusu geliyor.
Türkiye gibi bayilik ve franchise düzeneğinin çok aktif bulunduğu bir ülkede sermayesiz bayilik fırsatınız muhakkak var. Paranız yani sermayeniz yoksa sizler amacıyla çoğu şirketin bayilik fırsatı tanıdığını belirtelim. Fakat bu tür sermayesiz bayiliklerde durumuyla kar marjı da düşük olabilir. Hem de çoğu şirket sermaye istemiyor fakat ipotek yada sözleşme imzalamanızı istiyor. Yani birtakım şirketler tamamiyle üstünde parasal sayısal değeri olmayan girişimciler ile çalışmak istemiyor.
Tüm bunların dışında parasız bayilik veren birtakım şirketler ise var. Bu şirketlerin bayilikleri ile ilgili ek verileri alabilmek amacıyla etkileşim numaralarını paylaştık. 1-2 dakikalık bir görüşme ile bütün sorularınıza ek yanıtlar bulabilirsiniz.
Hem de sermayeniz yoksa SERMAYESİZ İŞ FİKİRLERİ isimli kategorimizdeki işlere göz atmanızı kesinlikle öneriyoruz!
Usta Dönerci Bayilik
Meal Box Bayilik
Kahve Deryası Bayilik
Etçi Mehmet Bayilik
Tudors Gömlek Bayilik
Dynobil Ekspertiz Bayilik
Labarba Börek Bayilik
Dois Döner Bayilik
Enty Car Central Oto Kiralama Bayilik
Dadya Parfüm Bayilik
Rotto Pizza Bayilik
Paşa Döner Bayilik
Eyfel Parfüm Bayilik
Burger Sound Bayilik
Türkiye gibi bayilik ve franchise düzeneğinin çok aktif bulunduğu bir ülkede sermayesiz bayilik fırsatınız muhakkak var. Paranız yani sermayeniz yoksa sizler amacıyla çoğu şirketin bayilik fırsatı tanıdığını belirtelim. Fakat bu tür sermayesiz bayiliklerde durumuyla kar marjı da düşük olabilir. Hem de çoğu şirket sermaye istemiyor fakat ipotek yada sözleşme imzalamanızı istiyor. Yani birtakım şirketler tamamiyle üstünde parasal sayısal değeri olmayan girişimciler ile çalışmak istemiyor.
Tüm bunların dışında parasız bayilik veren birtakım şirketler ise var. Bu şirketlerin bayilikleri ile ilgili ek verileri alabilmek amacıyla etkileşim numaralarını paylaştık. 1-2 dakikalık bir görüşme ile bütün sorularınıza ek yanıtlar bulabilirsiniz.
Hem de sermayeniz yoksa SERMAYESİZ İŞ FİKİRLERİ isimli kategorimizdeki işlere göz atmanızı kesinlikle öneriyoruz!
Usta Dönerci Bayilik
Meal Box Bayilik
Kahve Deryası Bayilik
Etçi Mehmet Bayilik
Tudors Gömlek Bayilik
Dynobil Ekspertiz Bayilik
Labarba Börek Bayilik
Dois Döner Bayilik
Enty Car Central Oto Kiralama Bayilik
Dadya Parfüm Bayilik
Rotto Pizza Bayilik
Paşa Döner Bayilik
Eyfel Parfüm Bayilik
Burger Sound Bayilik
Bayilik Almak
Bayilik almanın avantajları
Düşük başarısızlık oranı: Bayilik aldığınızda başarılı olan yerleşik ve oturmuş bir konsepti almış olursunuz. İstatistikler işaret ediyor ki franchise alanların başarı talihi bağımsız işletme kuranlara göre daha yüksektir. Bağımsız işletmelerin %70-80’i kritik olan ilk birkaç yılda hayatta kalamazken franchise alanların %80’i hayatta kalmayı başarır.
Başlangıçta ve ardından alınan yardımlar: İşletmenizi kurarken ve kurduktan ileri süreçte yardım alırsınız. Aslına bakacak olursanız franchiseların fazlası anahtar teslim işlerdir. Franchise aldığınızda başlamak amacıyla gereksiniminiz olan ekipmanları, malzemeleri ve talimatları ya da eğitimleri de alırsınız. Birçok halde idare ve pazarlama faaliyetlerine yardımcı olacak eğitimler devam eder. Mesela ana firmanın yerel pazarlama kampanyalarından yararlanırsınız.
Satın alma gücü: Bayilik aldığınızda ana firmanın satın alma gücünden yararlanırsınız. Bağımsız işletmeler envanter ve malzemelere daha çok para öder.
Star gücü: İyi tanınan franchiseların fazlası yerel marka bilinirliğine sahip olur. Bayilik alabilmek sabit müşterileri olan bir işletmeyi almaya benzer.
Yüksek kar marjı: Firmaya göre değişmekle beraber bayilik alabilmek son derece karlıdır.
Bayilik almanın dezavantajları
Ya sev ya terk et: Franchise almanın en büyük dezavantajı ana firmanın dediklerini gerçekleştirme mecburiyetinde olmanızdır. Bayi olarak bu şovu yönetecek olan siz olmazsınız ve birtakım firmaların denetim dereceleri o kadar yüksektir ki bu size eziyet gibi gelir.
Sürekli masraflar: İmtiyaz bedelinin ve telif ücretinin yanısıra işletme gelirinin belli bir yüzdesini de her ay ana firmaya ödemek mecburiyetindesınızdır. Ana firma reklam masrafları gibi sağladığı hizmetlere karşılık da ek ücretler isteyebilir.
Süreli destek: Franchise veren tüm firmaların hepsi aynı ölçüde destek vermez. Bazıları yalnızca başlangıç faaliyetlerine destek sunar ve geri kalan her şeyi sizin halletmeniz gerekir. Diğerleri de sıksık eğitim ve destek vereceklerini söylerler ama işin peşini bırakırlar.
Masraf: İyi tanınan bir franchise alabilmek gerektiğince pahalıdır. Fakat bu tür bir karar verdiyseniz çuvalla para harcamalı ya da lüzumlu finansmanı ayarlamalısınız.
Köpekbalıklarıyla dolu sular: Az tanınan ve çok pahalı olmayan bir franchise alabilmek gerçek bir kumardır. Çünkü başarılı olup olmayacağınızın garantisi yoktur. Sonuçta bayilik bir iştir ve ana firma daha çok bayilik vermekle ilgilenir. Az tanınan ya da daha az pahalı olan bayilikler kötüdür demiyoruz fakat aklınızdaki bayilikleri dikkatlice araştırdığınızdan emin olun.
Düşük başarısızlık oranı: Bayilik aldığınızda başarılı olan yerleşik ve oturmuş bir konsepti almış olursunuz. İstatistikler işaret ediyor ki franchise alanların başarı talihi bağımsız işletme kuranlara göre daha yüksektir. Bağımsız işletmelerin %70-80’i kritik olan ilk birkaç yılda hayatta kalamazken franchise alanların %80’i hayatta kalmayı başarır.
Başlangıçta ve ardından alınan yardımlar: İşletmenizi kurarken ve kurduktan ileri süreçte yardım alırsınız. Aslına bakacak olursanız franchiseların fazlası anahtar teslim işlerdir. Franchise aldığınızda başlamak amacıyla gereksiniminiz olan ekipmanları, malzemeleri ve talimatları ya da eğitimleri de alırsınız. Birçok halde idare ve pazarlama faaliyetlerine yardımcı olacak eğitimler devam eder. Mesela ana firmanın yerel pazarlama kampanyalarından yararlanırsınız.
Satın alma gücü: Bayilik aldığınızda ana firmanın satın alma gücünden yararlanırsınız. Bağımsız işletmeler envanter ve malzemelere daha çok para öder.
Star gücü: İyi tanınan franchiseların fazlası yerel marka bilinirliğine sahip olur. Bayilik alabilmek sabit müşterileri olan bir işletmeyi almaya benzer.
Yüksek kar marjı: Firmaya göre değişmekle beraber bayilik alabilmek son derece karlıdır.
Ya sev ya terk et: Franchise almanın en büyük dezavantajı ana firmanın dediklerini gerçekleştirme mecburiyetinde olmanızdır. Bayi olarak bu şovu yönetecek olan siz olmazsınız ve birtakım firmaların denetim dereceleri o kadar yüksektir ki bu size eziyet gibi gelir.
Sürekli masraflar: İmtiyaz bedelinin ve telif ücretinin yanısıra işletme gelirinin belli bir yüzdesini de her ay ana firmaya ödemek mecburiyetindesınızdır. Ana firma reklam masrafları gibi sağladığı hizmetlere karşılık da ek ücretler isteyebilir.
Süreli destek: Franchise veren tüm firmaların hepsi aynı ölçüde destek vermez. Bazıları yalnızca başlangıç faaliyetlerine destek sunar ve geri kalan her şeyi sizin halletmeniz gerekir. Diğerleri de sıksık eğitim ve destek vereceklerini söylerler ama işin peşini bırakırlar.
Masraf: İyi tanınan bir franchise alabilmek gerektiğince pahalıdır. Fakat bu tür bir karar verdiyseniz çuvalla para harcamalı ya da lüzumlu finansmanı ayarlamalısınız.
Köpekbalıklarıyla dolu sular: Az tanınan ve çok pahalı olmayan bir franchise alabilmek gerçek bir kumardır. Çünkü başarılı olup olmayacağınızın garantisi yoktur. Sonuçta bayilik bir iştir ve ana firma daha çok bayilik vermekle ilgilenir. Az tanınan ya da daha az pahalı olan bayilikler kötüdür demiyoruz fakat aklınızdaki bayilikleri dikkatlice araştırdığınızdan emin olun.
3 Aralık 2018 Pazartesi
Sensör Güvenlik Bayilik Veriyor
Yetkili Firma: Sensör Güvenlik Sistemleri
Bayilik Veren Firma Tanımı: 2005 yılında Ahmet Dağlı tarafından kurulan firmamız zayıf akım sistemleri (CCTV-DİYAFON-ALARM-SESLENDİRME-YANGIN) alanlarında faaliyet göstermektedir.
Bayilik/Franchise Paketlerinin İçeriği:
Bayilik/Franchise Şartları:
Hedef Bölgeler: Türkiye Geneli
Toplam Şube:
Ortalama Kar Marjı:
Ortalama Yatırım Maliyeti:
İsim hakkı bedeli:
Yetkili Adı Soyadı: Ahmet Dağlı
E-Mail: satis@sensorguvenlik.com
Telefon: 0312-466-5-466
Web: www.sensorguvenlik.com
Bayilik Veren Firma Tanımı: 2005 yılında Ahmet Dağlı tarafından kurulan firmamız zayıf akım sistemleri (CCTV-DİYAFON-ALARM-SESLENDİRME-YANGIN) alanlarında faaliyet göstermektedir.
Bayilik/Franchise Paketlerinin İçeriği:
Bayilik/Franchise Şartları:
Hedef Bölgeler: Türkiye Geneli
Toplam Şube:
Ortalama Kar Marjı:
Ortalama Yatırım Maliyeti:
İsim hakkı bedeli:
Yetkili Adı Soyadı: Ahmet Dağlı
E-Mail: satis@sensorguvenlik.com
Telefon: 0312-466-5-466
Web: www.sensorguvenlik.com
Adres: Öveçler Mah.Kabil cd.(4.cadde) No:18/4 Çankaya
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)